Ankara’daki Roma Sütunu

tumblr_mne727Otfl1s96jxjo1_1280

Ankara’nın zorlama bir şehir olduğu öne sürülür. Haklılık payı vardır çünkü İstanbul gibi dünyanın en önemli ve en güzel şehirlerinden biri vardır bu ülkede. Hikayeyi biliyorsunuz, biraz da mecburiyetten Ankara; bir Niğde, bir Kırşehir olmaktan kurtulmuştur. Oysa Ankara önemli bir Roma kentiydi. Eskiden keranenin olduğu yerde aslında bir Roma tiyatrosu kalıntıları çıkmıştır. Bir Perge antik tiyatrosu kadar vardır ebatları. Ulus’ta valilik yanında da bir Roma sütunu vardır. İstanbul’da dört tane Roma / Bizans sütunu var ve biz onlara ayılıp bayılıyoruz. Oysa Ankara’da da var.

DÖNEK JÜLYEN

İnternette bazı kaynaklarda sütun için “Jüstinyen Sütunu” tabiri kullanılıyor ama bu yanlış bir kullanım. Aya Sofya’yı yaptıran Jüstinyen 532’lerde yaşadı oysa bu sütun 360 yılında dikildi.

Ünlü Konstantin’in yeğeni imparator Jülyen’in anısına dikildi bu sütun. Oradan geçip bir yere gitti. Ne işi vardı orada? Amcası Konstantin’le savaşmak için Antakya’ya gidiyordu çünkü amcası Hristiyanlığı resmi din olarak kabul etmişti. Aslında tam kabul etmemişti de işte kabul eder gibi görünüyordu. Selçuk Bey gibi aynen. Siyasi gerekçelerle din beğeniyordu bu insanlar sonra kabak bizim başımıza patladı, hala biz uğraşıyoruz…

Jülyen “pagan”mış! Şu “pagan” ve “putperest” tabirlerine fean halde ayarım. Yani sizde hiçbir mantık dışı bir şey yok ama sizden önceki bu metafizik öğretiler “ilkel”…Bunlar hep kibirli adlandırmalar…Jülyen, amcasıyla savaşmak için Antakya’ya giderken o esnada amcası öldü. O da imparator oldu. Ve başkanlığı süresince “paganlığa” geri döndü. Hatta eski Yunan filozoflara öykündüğü için sakal bıraktı. Hristiyanlar tıraş oluyorlardı o dönemde.

Sonra bu adam gitmişken Perslerle savaştı ve bu savaşın uğruna bu sütun dikildi. Jülyen sütunu göremedi çünkü savaşta öldü.

Bu sütun aslında Sümerbank binasının yanındaydı. Şu anda LC Waikiki olması lazım…1934 yılında valiliğin yanına taşınmış.

Tepesinde bahar aylarında bir leylek olur.

Çocukluğumda bizim mahallenin dolmuşu buradan kalkardı. Dolmuşların Bentderesi’ne taşınmadan önce kalkış yerleri burasıydı.

Bu sütunu ilk gördüğüm anı hatırlıyorum. Akrabalarla lunaparka gitmiştik. Çok severdim oraya gitmeyi. Sonra “İso” adlı akrabamız çok geç olduğunu ve son dolmuşu kaçırmamamız gerektiğini söylemişti. İşte o hayal kırıklığıyla durağa gitmiştim ve sütunu görünce hayal kırıklığım geçmişti. Yaşım 5, 6 olması lazım. Her türlü gereksiz ayrıntıyı hatırlarım.

Ankara’da bir de Augustus Tapınağı vardır ki o da aslında paha biçilmez bir anıttır ama yanına hiçbir mimari özelliği olmayan Hacı Bayram camisini yapmışlar. Sembolik değeri vardır. İnşallahçı maşallahçı Atatürkçülerin sahip çıktıkları ve bununla beraber dincilerin de sahip çıktıkları bir camidir.

Bu yazı mimari, siyaset, Tarih, Uncategorized kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.