TAYİNİM ÇIKTI

*Tıpkı ne zaman ev arasam bir saatte tutmam gibi ne zaman da tayin istesem çıkar.

*14 senede yedinci tayinim.

*Beykoz, Cumhuriyet Köyü’nde bulunan Prof. Dr. İbrahim Canan Anadolu Lisesi’nden, Sancaktepe Küçük Ülkü İkokulu’na tayinim çıktı.

*Böylece nerede yaşadığım üzerindeki ağır sis perdesi kalkmış oldu. Bu konuda sekiz buçuk milyon kişiye aynı açıklamayı yapmaktan yoruldum. Okulum Beykoz’a 24 km uzaklıkta yani Beykoz’la alakası yok. Evimin bulunduğu yer olan Sancaktepe’ye de 22 km uzaklıkta. Yani ben Beykoz’da yaşamıyorum. Kısa bir sene Beykoz’da neolitik çağdana kalma bir mağarada bir sene yaşadığım için işler iyice karışmıştı. Bir de Halil Selimoglu‘nun dört sene beni Çekmeköy’de yaşıyor zannetmesi işleri iyice Memento filmine döndürmüştü. Artık çelişkiler son buldu. Sancaktepe’de yaşıyor ve çalışıyorum.

*Bu en uzun süre çalıştığım okul oldu. 3,5 sene. Bunun sebebi, oraya Şubat ayında gitmiş olmam ve dolayısıyla o yarım seneyi boş yere çalışmış olmam bir de artık il içi tayinlerin süresini iki yıldan üç yıla çıkarmış olmaları.

*Bu okul, benim ek görevlendirmelerle çalışacağım 11. okul olacak. Dip not: daha önce 17 farklı evde yaşadım.

*Aslında değişikliği çok seven bir insan değilim ama bir türlü uzun süre çalışacağım yeri bulamadım. Hep daha iyisi oldu. Hep daha iyisini istedim.

*İlkokul deyince (orta okul değil 2,3,4 sınıflar) “liseden sonra zorlanırsın” diyorlar. Hiç zorlanmam. Her ortama hemen alışırım. Bir insan herhangi bir şeye nasıl alışamaz anlamıyorum. Ayrıca ilkokul bilmediğim bir ortam değil. Daha önce çalıştım ve o yaş grubuna özel kurslarda da çalıştım.

*İlkokul öğretmeni deyince böyle çıtı, pıtı “bayan” öğretmenler, ismi “su” ile biten “bayan” öğretmenler akıla geliyor da ondan herhalde. Daha önce de demiştim kol kıllarıma bakan kişi çok değil 11 sene önce, birden Sapiens olduğumu düşünür. Oysa çocuklarla çok iyi anlaşırım ben. Onlarla köpek, maymun, eşek, kapı kolu, kalemtıraş falan olabilirim. Sayko olmayan her çocuğu üç dakika da fethedebilirim.

*Ergenleri de severim ama onların bazı tavırları beni deli ediyor. Bu konuda bir yazı yazmıştım. Şu hayatta acemi ergen uyanıklığı kadar beni yıpratan bir şey daha yoktur.

*Okulla evin arası yürüyerek altı dakika. O yüzden tecih ettim zaten.

*Arabayı satacağım. İlgilenenlere duyurulur.

*İlkokulda not, e-okul, performans notu, sınav “hocam üç tane yüz verirseniz geçiyorum”, “ya hocaam yaeae” yok.

*Onlar çok saftırlar. Bazılarının tipi beni çok güldürür. Muhakeme yürütme yeteneklerine hastayım.

*Bir okulda idare ve öğretmen ortamına bakmam. Öğrenci ortamına bakarım. İdareler her yerde aynı.
Öğretmen ortamı da her yerde iyiler de var kötüler de var. Zaten yeni insanlarla tanışayım diye can atan birisi değilimdir.

*Eski okulum çok stressiz bir yerdi. Yol problemi olmasa orada yıllarca çalışırdım ama o zaman da stressiz bir yer olmazdı.

*”Neden İngilizce öğrenemiyoruz” başlıklı yazıyı şu anda kafamda yazıyorum. Yakında servis edilecektir.

*Ne zaman okuldan ayrılsam veya bir evden taşınsam hüzünlenirim. Mekanlara bağlanırım. Eskiden yaşamış olduğum bir eve tekrardan girebilmeyi çok isterdim.

*”Öğretmenim keşke abur cuburlar sağlıklı olsaydı. Her gün yerdik.”

*Çocuklar artı listesini emanet edecek dürüst, güvenilir ve zeki birisini arıyorum. / Öğretmenim, ben dürüst ve güvenilrim ama zeki değilim.

*Hocaaeam, ben karı severim (zuhahah hoahaho oha hahaha)

*Sakin olun şampiyon hocam…

*Mesleğimin ilk gününden itibaren Anadolu öğretmen liselerinde çalışmak istiyordum. Bu okul öyleydi ama traş çıktı. Yan sanayi bir anadolu öğretmen lisesiydi. Geçen sene de zaten bütün Anadolu öğretmen liselerini kapattılar.

*Feysbukta olmayan ama üç senedir benim arabada kendisine göre olmayan müzikleri çeken Bahar hocama teşekkür ederim.

*K.T’yi bu okulda tanıdım.

*”Hakkını helal et” diyenlere hayret ediyorum. Artı değer sömürüsüne, özel mülkiyete bir şey demiyorlar ama hakkınızı “helal” etmeniz için resmen mücadele ediyorlar. Bir naneye yarıyorsa helal olsun. Benim öyle bir talebim yok. İyi bir insan olduğumu düşünüyorum.

*Okuldaki hizmetli Melek hanımdan konserve menemen (dünyanın en iyisidir) almaya devam edeceğim.

*Fatma Evlek Kopuz, boş vakitlerinde resmi gazete, yönetmenlik, kanun hükmünde kararname okur. Esnaf Fatma etiketi kabul etmeyecek, göreceksiniz.

*Murat Bekar, hızır olsa ilyasla senede bir gerçekleştirdikleri buluşmaya bile geç kalır.

Önümüzdeki maçlara bakacağız.

Bu yazı Uncategorized kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.