Aydın, İstanbul Kıyaslaması

Eylül ayında Aydın’a taşındık. 2011’den beridir İstanbul’da yaşıyordum ve İstanbul’u her zaman sevmiş bir insandım. Bu haber üzerine bazı arkadaşlarım aradı, durumla ilgili bilgi almak istedi. Ege’ye yerleşmeyi düşünen çok malum. Bu yazıyı yazmak için Aralık’ın gelmesini bekledim. Kışı görmek istiyordum. Hala kış falan yok ortalıkta. Ocak’ta geleceğini söylüyorlar. Ben bu yazıyı yazayım da merak edenlerin meraklarını bir nebze gidereyim istedim artık. Başlıyoruz…

*En çok merak edilen şey ev fiyatları olmalı diye düşünüyorum. Aydın merkez 250 bin nüfuslu bir büyükşehir. Konum olarak çok iyi bir konumu var. Her yere yakın. Ev fiyatları her yerde olduğu gibi burada da dramatik bir şekilde arttı, artıyor ama rahatlıkla söyleyebilirim ki ev fiyatları çok ucuz. Nereye göre? Elbette İstanbul’a göre. Satın almak isterseniz biraz daha ucuz. Burada evler daha geniş. Balkon kültürü burada yaygın ve önemli. Evlerin çoğunlukla birden fazla ve oldukça geniş balkonları var. Şöyle söyleyeyim: Burada; rezidansta, 160 m2, iki balkonlu evi 2,5-3 milyon TL’ye alabilirsiniz. İstanbul’da o özelliklere sahip evleri kaça alabilirsiniz? Varın siz hesap edin. O fiyattan aşağıya evler iniyor. 400 bin TL’ye 1+1’ler var. Kiralar yine İstanbul’a göre epeyce ucuz ama kiralık ev bulmak satılık ev bulmak kadar kolay değil. En yüksek kira 8000 TL. O rezidanslarda. 2000, 3000’e mahallelerde evler mevcut. Tabii bence Aydın bir taşra. Bazı mahallelerinde modern kent havası var. Bazı mahalleleri ise varoş. İstanbul’daki evini satan burada bahçeli ev de alabilir. Ama çocuğu varsa her plan farklılaşıyor elbette.

*Gıda fiyatları ne alemde? Emlak ve gıda fiyatları en önemli iki başlık. Pazar gayet ucuz. Ürünler çok taze ve lezzetli. Burada pazara gitmek terapi etkisi yaratır. 200-250 TL’ye pazardan dolu dolu gelirsiniz. Bilmiyorum İstanbul’da fiyatlar ne alemde. Yazın domatesi kıyaslamıştım. Ben İstanbul’da sadece pembe domatesi seviyordum. O da pazarda 15 TL idi. Burada 5 TL’lik domatesler bile bal gibiydi. Şeftali 5 TL’ydi yazın.

*Meyve, sebze dışında diğer gıdalarda büyük bir fark yok sanırım. Pide ve kokoreçten bahsetmem elzem. Ben en çok Ankara pidesini severim. Bayılırım ona ve onu hiçbir yerde bulamıyorum. Buradaki pideler de çok çok iyi. En iyi yerinde kıymalı pide 40 TL. Ve resmen sanat eseri. Kuyu kokoreç 25 TL. Bal ötesi. Bence bu fiyatlara, bu lezzet bedava. Mükemmel kelle paça 30 TL. Karakterli tost 25 TL. Onlar da var. Bunların dışında fast food aynı gibi. Tamir, usta, berber ücretleri aynı gibi.

*Bizim evin yakınlarındaki bir mekanda fıçı Weihenstephaner buldum. Bir kere içtim ama beklemiş gibiydi. Neyse artık Bomonti Buğday var. Tekrar söylüyorum, Bomonti Buğday çıktığı için kendimizi şanslı hissetmeliyiz.

*Giysi alternatifiniz elbette İstanbul kadar yok. Aydın merkezde bir tane AVM var. Bir de Söke’de bayağı büyük bir AVM var.

*Aydın şehri bisikletçilik için Türkiye’nin en uygun şehri. Zaten haftada iki gün sürüş etkinlikleri düzenleyen bir bisiklet derneği var. Şehir içinde yollar düz ve geniş. Aynı şekilde ilçeler arasında, şehirler arasında düz ve geniş bisiklet yolları var. Aslında bu iş bana göz kırpıyor ama şu anda 1,5 yaşındaki oğlumuz hepimizin pestilini çıkarttığı için bu işi bir süre erteleyeceğim. Çocuk biraz büyüyünce bu işe dalmayı düşünüyorum.  

*Doğa yürüyüşleri açısından da çok şey vadeden bir şehir. Onun da düzenli ve ücretsiz etkinlikler düzenleyen bir derneği var. Yetişkinlerle gerçekleştirilen toplu etkinliklere katılmak istemiyorum esasında. Bu işleri gerçekleştirebileceğim kafa dengi, erkek, nokta atışı iki üç arkadaş bulsam kurban bile keserim.

*Sosyalleşmek kendisi için önemli olan bir insan Aydın’a yerleşmeyi iki kere düşünmeli. Alternatifler oldukça sınırlı. Denk gelmez mi? Elbette denk gelebilir ama tekrar söylüyorum, böyle bir insan için Aydın’a yerleşmek riskli bir şey. Lokal insanların ezici çoğunluğunu oluşturduğu ve dolayısıyla kapalı bir toplum Aydın toplumu. Benim için sosyalleşmek önemli değil. Hiç canım sıkılmıyor. Evde de gayet güzel vakit geçirebilen bir insanım ben. Sosyal biri olduğuma dair bir inanç var beni uzaktan tanıyanlar arasında. Öyle değil. Yani öyle olmak zorunda değil. Nokta atışı bir erkek topluluğu denk gelirse sosyalleşirim. Gelmezse bunun için ağlamam. Kadınların duygu ve düşünce yapılarıyla ilgili sorunlarım var…

*Doğal güzellikler açısından 10 numara bir yer. Şehir içi de ağaç, yeşillik dolu. Yakın çevre de muhteşem doğal güzellikler barındırıyor. Zaten burayı bilmeyen biri değildim ben. Karım 25 senedir Aydınlı (aslen Erzincanlı) olduğu için her sene buraya geliyorduk. Doğa muhteşem.

*Turunç ağaçları, mandalina, portakal ağaçları her yerde. Nar ağaçları, zeytin ağaçları…

*İklim bence süper. Yazı epeyce sıcak yalnız. Klimasız ev yok gibi. Ben soğuktan tek kelimeyle nefret ettiğim için bana yazınki sıcaklık koymuyor. Sıcak ve soğukla ilgili konuşurken dikkatli olmalı. Bazı kilolu insanlar için yaz sıcağı tam bir işkence olabilir ve o insanlar kışı sevdiklerini söyleyebilirler. Onları yadırgamamak lazım. Vücut yapınız Aydın için önemli. Yazın çok sıkıntı çekebilirsiniz. Bugün 11 Aralık. Bu tarihe kadar olan sonbahar ve kış mevsimini ise çok sevdim ben. Tam benim aradığım iklim. Meşhur karikatürdeki gibi şort üstü kapüşonlu giyerek şekil yapanların 10 günü yok burada, çok daha fazla günleri var! İki ay burada şort üstü kapüşonlu giyebilirsiniz. Bakalım ocak ve şubat nasıl olacak? Herkesin söylediği oldukça soğuk bir dönem oluyormuş ama çok kısa sürüyormuş. Mart gibi bahar başlıyormuş. Bir de şundan bahsedeyim, Aydın’da fazla nem yok. Yani iklimi karasal iklime daha yakın. Elbette bir Afyon, Isparta değil ama bir deniz kenarı nemi yok. Bu benim için iyi bir şey. Yaşadığı yerde mutlaka deniz olmasını isteyenler için değil.

*Kadınların rahat edeceği bir şehir Aydın. Yazın geç saatlerde bir kadın şortla sokaklarda yalnız yürüyebiliyor. Bu bir kıstas ise durum bu.

*Eğitime önem veren bir şehir. Her sene sınavlarda üst sıralarda yer alıyor. İmam hatipleşme var ama diğer şehirler kadar çok değil. Nitelikli okulları her yerde olduğu gibi sıradanlaştırmışlar yalnız.

*Aydın faşisttir! Ne demek bu? Yani Türkiye’nin her lokal bölgesi gibi zenofobik bir şehir. Hatta dünyanın her yeri gibi. Evet, dünyada zenofobik (yabancı düşmanı) olmayan bir yer olduğuna ben inanmıyorum. Peki, Türkiye’nin zeno’su yani yabancısı kim? Elbette Kürtler. Burada Kürtleri sevmiyorlar. Onları adamdan saymıyorlar. Onları çevrelerinde görmek istemiyorlar. Ve bu gayet doğal bir olgu onlar için. Normalde iyi niyetli, vicdanlı, kibar görünen insanlar bile Kürtler söz konusu olduğunda dışlayıcı söylemler geliştirebiliyor. Bütün lokal bölgeler böyle. Daha önce Sinop ve Bolu gibi iki lokal şehirde yaşadım. Kürtlerden nefret etmeyen bir topluluk görmedim. Kürtlerin bu ülkede kaderi bu. Ve bunun değişeceğini, yok olacağını düşünmüyorum. En azından bir 100 yıl içinde. Toplumların örgütlenme şekilleri bu şekilde devam ettiği sürece bu da devam edecek. Kürtlerin bunu yenebilecek bir güce erişebileceklerini de düşünmüyorum. Dolasıyla, Kürt kimliği sizin için önemliyse, onu yansıtmak isteyen biri iseniz buralara gelmeyin. Öğretmenseniz biraz daha steril bir ortama dahil olabilirsiniz. Halkla muhatap olmadan yaşayabilirsiniz. Veya Didim var. Orası Can Munzur Kafe Bar’lar diyarı… Burada Kürtler ve Çingeneler Aydın halkı için aynı statüdedir. İkisinin de gettolaşmış mahalleleri vardır. Kürtler toplumla biraz daha entegre olmuşlardır ama Çingeneler her yerde olduğu gibi tamamen dışarıdadırlar ve affedersiniz sikleri taşaklarına denk bir hayat tarzı sürmektedirler. Her yer faşistken, Aydın’ın faşistliği insanı biraz daha rahatsız eder çünkü görünüşte çağdaş, laik, okuyan, Batılı değerlere ilgi gösteren bir topluluk gibi dururken faşistlik biraz daha etkili olmaktadır. Batıda da zenofobi var, tekrarlayalım.

*Aydın’ı CHP yönetiyor. Ak Parti de güçsüz değil. Yalnız buranın CHP’lisi MHP’liden az biraz ileridedir. Rakıyı açıktan içer MHP’liye göre. Buranın CHP belediyesi Adnan Menderes’i anıyor. Siz astınız onu? Din görevlileri haftasını kutluyor. Meydana Alparslan heykeli dikiyor. İsmet Sezgin parkı var. 15 Temmuz’u anıyor vs. Kafalar karışık. Milliyetçilik konusunda aralarında hiçbir fark yok. Rakıyı açıktan mı içeceğiz, gizliden mi içeceğiz?

*Dindar yaşam atmosferi hiç hissedilmiyor. Var elbette öyle tipler ama Sultanbeyli gibi, Konya gibi, Üsküdar gibi, Samandıra gibi bir bölge pek yok.

*Tekel bayileri gırla. Ve İstanbul’da bulunmayan tombul Efes’ler buralarda var. Anadolu Grubu onu sadece İstanbul’dan çekmiş sanırım. Anadolu Grubu, Gerze’ye termik santral yapmak istediği için bir dönem hepimizde “Tuborg Solculuğu” dönemi oldu. O dönemlerde kendisini dışladım ben de. Tuborg’u da sevmekle beraber tombul Efes’i de severim aslında. İlk göz ağrımız.

*Hastaneler burada nasıl? İstanbul kadar kalabalık değil ama orası kadar alternatifli de değil.

*Çocuk yetiştirmek için ideal bir şehir. Çocuk buranın yerlisi gibi olmasın diye özel çaba da sarf etmek gerekecektir yalnız.

*Bizim mahalleyi seviyorum. Buranın en iyi mahallesi. Sitede, 150 m2 evde oturuyoruz. Böyle evlerde oturabilmek için buraya geldik zaten biraz da.

*Evimiz 11. Kat. Yüksek evi ben çok sevdim. Manzara çok iyi. Deprem korkusu nedense bende hiç yok. Bir gün deprem olacak da öleceğim diye hiçbir zaman aklıma gelmiyor. Öküz gibi bir insanım.

*Okullar iyi genelde. Ama burada ciddi bir öğretmen fazlalığı var. Herkes buralara gelmek istiyor. Gelen de gitmiyor. Ege ve Akdeniz kıyısı şehirlerde öğretmen fazlalığı var. Puanlar tayinler için yeterli olamayabiliyor. Tayin istemek isteyenler bunları iyi araştırsın.

*Burada öğretmen fazlalığı olduğu için ek ders ücretleri de pek iyi değil. Ben 16 saat derse giriyorum. Gerçi ben daha fazla derse girmek istemiyorum. Benim için çok iyi bu. Ücretsiz izine çıkmış gibiyim.

*Trafik mi? J)

*Coğrafi konumu çok iyi. Her yere yakın. Günü birlik birçok deniz kenarı bölgesine gidebilirsiniz. Burada karavancılık yapılır. Size ayak uyduracak bir kadın varsa çadırcılık da yapılır ama çadırcılık işi kadınlara göre değildir pek. Küçük çocukla da çadırcılık yapılmaz. Buradaysanız tatile gitmek için bütçe ayırmanıza gerek yoktur.  

*Antik kentler açısından çok zengin. Ama ben buraya gelmeden önce buradakilerin hepsini zaten gezmiştim. Şimdi yakın çevredekileri geziyorum. Onlar da bir, iki seneye biter zaten.     

*Başka… Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Soruları olanları cevaplayabilirim.

Not: Yazım yanlışlarına bakamayacağım.

Bu yazı Uncategorized kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.