“Gayet hoş, başarılı bir bira.” Vedat Milor
“Yine de vurgulanmalı, Marmara Gold oldukça başarılı bir lager, üstelik oldukça hesaplı!” Onur Küçükarslan
“Türkiye’deki en iyi bira, iyisine denk gelinmiş Marmara Gold’dur.” Baran Doğan
“Marmara’nın fabrikasına gitsek ve ‘Siz Türkiye’nin en iyi birasını üretiyorsunuz.’ desek bize “Siktirin gidin!’ derler.” Mehmet Kahraman
“Marketten dört Marmara, iki tane Weihenstephaner aldığınızda kasiyer, tinerci mi yoksa burjuva mı olduğunuza karar veremiyor.” Aktuelbimurunu, Ekşi Sözlük
“Bence sadece alkol değil tüm sektörlerde ülkedeki en iyi fiyat/performans ürünüdür.” Nickbulbana, Ekşi Sözlük
“Eğer futbolcu olarak reenkarne edilseydim, Busquets gibi bir futbolcu olmak isterdim.” Guardiola
“O olmasaydı, Barcelona ve İspanya milli takımı olarak başardıklarımızı başaramazdık.” Xavi
Uzun zamandır bira yazısı yazmıyordum. Çünkü hepsini yazmıştım. Ayrıca 2018 döviz krizinden sonra bütün alengirli biralar birer birer TR’den çekildiler. 50 yıllık kitle biralarımızla baş başa kaldık. O 7000 kişi yasta şu anda. Kim o 7000 kişi? Biradaki potansiyeli ve çeşitliliği fark etmiş, arayışçı, ön kabüllere prim tanımayan 7000 “enteresan” tip. Bunlardan biri de benim. Marmara ile ilgili uzun yazı yazmış bir insan yok TR’de. Ama artık var. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
Marmara’yı neden Busquets’e benzettim? Çünkü onun gibi gösterişsiz olmasına rağmen bir pırlanta… Busquets için futbol dünyasının bazı ünlülerinin neler dediğini yazmıştım. Busquets’in sahada olduğu maçların %80’ini izlemişimdir. Yalan yok, bu maçları Messi için izledim ama Busquets’in yaptıklarına, yapabildiklerine her zaman hayranlıkla karışık hayret etmişimdir. O kadar kilit bir rol oynuyor ki takımı için! Ve bunu yaparken de gösterişsiz olduğu için, gol atmadığı için şımarık futbol seyircisinin dikkatini çekmiyor. Busquets’i gelmiş geçmiş en iyi 20 futbolcu içerisine koyarım ama buna şaşırırlar. Kendisi TR’ye, ne bileyim Fenerbahçe’ye falan gelse ıslıklanır. Çünkü buranın şımarık futbol seyircisi artislik ister. İçki içerken de artislik ister. Bira nedir ya?
Neyse Marmara’ya dönelim. Kendisiyle üniversite yıllarında tanışmıştım. O zamanlar fakirlikten Marmara içtiğimiz oluyordu. Ama ben yine de tadını çok severdim. Şu anda olmayan Venüs’ün de tadını severdim. Venüs yaşamadı ama Marmara yaşadı, yaşıyor.
Anadolu Efes grubunun ürettiği bir üründür. Şu anda, Tuborg’un ürettiği Skol ile beraber en ucuz biradır. 2021 listesi şeklinde sunulan bir internet listesine göre Efes Malt 11 TL’dir. 45 cl’lik Varım 10 TL’dir. Bir litrelik Marmara ve Skol 20 TL. O zaman en ucuz bira. Bukowski’nin kitabında öğrendiğim kelime yani “bargain beer”, evet tam bir “bargain beer” yani çok ucuz, köpek öldüren bira veya şarap. Her türlü birayı tamamlayabilirim ama bir iki sene önce Skol’u tamamlayamamıştım. Şarapların ise genelde yarısını tamamlayamam.
En ucuz olup de en iyisi olduğunu öne sürerken dalga mı geçiyorum? Elbette değil. En iyisi tartışması da muammalı. Baştan söyleyeyim, kitle biraları arasında uçurum olduğunu düşünmüyorum. Hepsi aşağı yukarı aynı. Tuborg’u diğerlerinden çok az bir farkla daha çok seviyorum ama çok az bir fark. Belki de yoktur öyle bir fark.
Biraların tazesi makbuldür. Tazesi ile beş aylığı arasında fark vardır. Marmara çok satılan bir bira olmadığı için tazesine de denk gelebilirsiniz, beklemişine de. Eğer tazeyse, iyi bir soğutmayla bana çok iyi gelmektedir Marmara. Yukarıdaki alıntılara da bakarsanız ünlü ve önemli insanların da bana katıldıklarını görürsünüz. Asında ilginç bir şeydir bu. Ucuz şeyler genelde (%90) kötü olur Türkiye’de. Anlamadığım bir ucuz şey hayranlığı vardır burada. Pahalı şeyler de %60 oranında kötü olur.
Budweiser diye bir bira vardır. Şu anda Efes tarafından üretilen ve Bud diye satılanı Amerikan Budweiser’ıdır. Çek Budweiser’ı vardır bir de. Bu ikisi mahkemeliktir. Dünyanın çeşitli yerlerinde davayı bir o kazanır bir öbürü kazanır. Amerikalılar kazanamadıkları coğrafyalarda biralarına Bud derler. Metro Grossmarket’lerde veya Carrefour Gurme’lerde bulabileceğiniz Çek Budweiser’ı içip içebileceğiniz en iyi lager biralardan biridir. Bir yazıda, Vedat Milor arkadaşları arasında gerçekleştirdiği bir bira tadım etkinliğinden bahsediyor. Orada açık ara Çek Budweiser’ı kazanıyor. İşte, bazı Marmara’ları ben o Budweiser’a benzetiyorum tat olarak. Muhtemelen taze olanlarıdır. Bazen Marmara içerken “mouthgasm/ ağız orgazmı” olurken bazen bir türlü olamamamı buna bağlıyorum.
Bir litre olması da sıkıntılı. Birisini bardağa boşaltıyorum, sonra ağzını kapatıp dolaba koyuyorum. Çok olmasa da bir nebze tat kaybı oluyor. En iyisi Marmara’yı seven bir arkadaşla beraber içmek kendisini.
Ekşi Sözlük’e göre 2000’li yıllarda alkol oranı 5,3’ten 4,1’e düşmüş. Evet alkol oranı diğerlerine göre biraz az. Belki de bu yüzden ucuzdur. Bu yüzden kalorisi de azmış. Bir bira 220 kaloriyken, Marmara’nın 50 cl’si 180 kalori.
Bu arada ucuz demişken aslında diğerleriyle arasında pek bir fark kalmadığını da ekleyelim. Hatırlıyorum, bundan yedi, sekiz sene önce 50’lik bir kitle birası 5 lira iken Marmara 6 liraydı. Yani önemli bir fark vardı. Şimdi fark pek önemli değil.
Bir ara yüksek alkollü olan kırmızı kutusu vardı. Normal kutusu vardı. Bunlar artık yok. Eskiden olan bir çok şey artık yok. Dün bahsettim koskoca tombul şişe tarih oluyor, Marmara’nın kırmızısı mı olmayacak? Belki Marmara da bir, iki seneye tarih olur. O zaman “garanti” iyi Marmara Budweiser alırız pahalı pahalı… Evet, bu arada Budweiser’ın lakabını da bulmuş olduk…
Bu yazıyı tebessüm ederek yazdım. Hayat içerisinde hoşluklar olması ne güzel… Ne yazık ki bunlardan fazla yok. Olanlarının da başlarına her an bir şeyler gelebiliyor. Busquets için değil ama Messi için İngilizce bir cümle okumuştum: Enjoy while you can, yani tadını alabildiğin sürece tadını al… Marmara için de böyle söyleyebiliriz: İyisine denk gelirseniz tadını almaya bakın, bir sonraki hafta onu bulamayabilirsiniz…
Hızlıca Top 10 biramı hatırlayalım: Weihenstephaner, Schneider Tap 6, Schenider Tap 5, Fransizkaner, Chimay Blue, St. Bernardus Apt 12, Duvel, Leffe Blonde, Budweiser (Çek), Schlenkerla Marzen…
Not: Yazım yanlışlarına bakamayacağım.