Kategori arşivi: Tarantino

Belki de sadece tesadüftür 6

İngilizce’de couch potato diye bir kelime grubu var. Yani kanepe patatesi. Şu hepinizin evinde bir tane olan cinslerden. Elde kumanda; televizyon karşısına geçip tüketir, tüketir, tüketirler. Tarantino’nun senaryosunu yazdığı “True Romance/Çılgın Romantik” adlı film, Brad Pitt’in ilk dikkat çektiği filmlerden … Okumaya devam et

Bir Düş İçin Ağıt, Çılgın Romantik, Fight Club, Requiem for a Dream, Se7en, Tarantino, Tesadüf, True Romance kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Bir blaxploitation olarak “Coffy”

İlk blaxploitation filmimi izlemiş bulunmaktayım. Burada bir kelime oyunu var. Exploitation istismar demek, black de malum siyah anlamına geliyor. Bu filmlerde siyahi insanlar istismar edilir, aşağılanır gibi algılanmasın tam tersine bu filmlerde istismar eden taraf siyahlardır ve beyazlar sisteme ait … Okumaya devam et

Blaxploitation, Coffy, Jack Hill, Jackie Brown, Pam Grier, Tarantino kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Tarantinovari bir giydirme

Bu yazıyı yazarken sizlerin filmi izlemiş olduğunuzu kabul ediyorum. Death and the Maiden (Ölüm ve Bakire, Roman Polanski, 1994) filmiyle ilgili yazımı yazarken, Roman Polanski için “bence yaşayan en iyi yönetmen” demiştim. Dalgınlığıma gelmiş, zira Tarantino ölmemişken böyle bir yargıda … Okumaya devam et

3 saptamani si 2 zile, 4 luni, atilla dorsay, Chiristoph Waltz, Dört Ay Üç Hafta 2 Gün, Film, Inglorious Basterds, Milenyum, Roman Polanski, Tarantino, Yönetmen kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Danny Trejo

Şu herifteki tipe bakar mısınız? Kötü adam rolü için bu kadar uygun bir tip düşünemiyorum. Danny Trejo yönetmen Robert Rodriguez’in akrabası olup, onun bir çok filminde karşımıza çıkar. Desperado‘daki (Robert Rodriguez, 1995) bıçakçı adam rolüyle hatırlanır en çok. Ayı gibi … Okumaya devam et

Danny Trejo, Desperado, Machete, Oyuncu, Robert Rodriguez, Tarantino kategorisine gönderildi | Yorum yapın

“Blow Out” (1981) “Blowup”dan (1966) daha iyi!

Son zamanlarda esinlenme, araklama, uyarlama, yeniden çevrim vb. konularda çok yazı okuduğum için aklıma bu kıyaslama geldi. Günümüzde çok tartışılan konular bunlar. Özellikle Tarantino (ondan önce de sıkça De Palma) filmlerinde çekinmeden bunları uyguladığı için tartışılır oldu. Artık günümüzde eski … Okumaya devam et

Antonioni, Blow Out, Blowup, Brian De Palma, Cinayeti Gördüm, Karşılaştırma, Profondo Rosso, Tarantino kategorisine gönderildi | Yorum yapın

He is back!

Şu anda Türk medyasında çalışan biri olsaydım ve “efsane geri döndü” gibi çok klişe bir başlık atsaydım yadırganmazdım. Uzun zamandır hakkında haberler çıkan Tarantino’nun 2. Dünya Savaşı filminin vizyon tarihi belli oldu. Inglorious Bastards 21 Ağustosta vizyona giriyor. Filmin adını … Okumaya devam et

Inglorious Basterds, Tarantino, Yönetmen kategorisine gönderildi | Yorum yapın

“Lady Snowblood” (1973) & “Lady Snowblood: Love Song of Vengeance” (1974)

Kimilerine göre Kill Bill (Quentin Tarantino, 2003-2004) 21. yüzyılın en önemli sanat eserlerinden biri, kimilerine göre ise bir ucube. Ben mi? Kill Bill beni sinemasever yapan filmlerden biridir. Bu arada ben filmi tek film olarak görüyorum, iki film hikayesi bence … Okumaya devam et

70ler, Film, Kill Bill, Lady Snowblood, Tarantino, The Flower of Carnage, Toshiya Fujita kategorisine gönderildi | Yorum yapın

Brian De Palma

Kendisi de sakallı olmasına rağmen, modern Amerikan sinemasının temellerini attığı düşünülen üç sakallı (Francis Ford Coppola, Martin Scorsese, George Lucas) arasında gösterilmedi. Dehasına dudak bükenler her zaman oldu, fakat bugün Hitchcockvari diye bir tür varsa bunu Brian De Palma’ya borçluyuz. … Okumaya devam et

Brian De Palma, Carlito's Way, Carrie, Dressed to Kill, Francis Ford Coppola, Martin Scorsese, Mr. H, Tarantino, Yönetmen kategorisine gönderildi | Yorum yapın

There is “soul” in 70s!

Martin Scorsese’ydi sanırım: “70lerde neredeyse her hafta bir başyapıt izliyorduk” diyen kişi. “Vanishing Point” ve “The Driver” 70ler Amerikan sinemasının iki adet güzel filmi. 70lerin ruhunu çok iyi yansıtıyorlar. Bir çok ortak nokta keşfettim iki film arasında. Birincisi her ikisinde … Okumaya devam et

70ler, Bruce Dern, Film, Karşılaştırma, Martin Scorsese, Tarantino, The Driver, Vanishing Point kategorisine gönderildi | Yorum yapın