En mutlu il Sinop!

Bugün iş yerinde bir şekilde elime geçen Zaman adlı üfürükçü paçavrada bu haberi okudum. Haber, Yeni Şafuck’ta da vardı (Tayyipçiler sizi unutmadım gülücük). İller arasında “mutluluk” anketi yapılmış ve Sinop en mutlu il gelmiş!

Orada dört sene yaşamış olmamdan dolayı haber “ilgincime gitti”.

Nedir mutluluk?

Bunun cevabını kolay bir şekilde veremeyiz. Bu soru üzerine filmler çekilmiş (Todd Solondz’un ‘Mutluluk’ adlı filmini merak etmeyin bu arada), romanlar yazılmış, şiirler yazılmış. Koskoca şairler koskoca ressamlara siparişler vermiş.

Kapitalizmin insanın hayatına giriş şeklinden bağımsız olarak, duygusal özerk bir alanda meydana gelen bir mutluluktan bahsedemeyiz bana göre.

Bu olgu, mutlu olup olmamak üzerinde çok büyük bir etkiye sahiptir.

Sinop’ta kapitalizm, insanın hayatına çok yakıcı bir şekilde girmiyor. Bu mümkün değil de şöyle düzeltelim, orada var olmayı başarabilen insanların hayatına çok yakıcı bir şekilde girmiyor. Demografik yapı, her Anadolu küçük şehri gibi orta yaşa ve yaşlıya yakın. Liseyi bitiren gençlerin tamamına yakını Marmara bölgesine gidiyor ve orada “mutsuz” oluyorlar. Sinop’ta var olmayı başaranlar emekliler, memurlar, öğrenciler, esnaflar, esnafların yanında çalışan tezgahtarlar bir de aylaklar. Tezgahtarlar hariç bu toplumsal kesimler, büyük şehirlerdeki modern kölelerin aksine, daha az sorunla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Öyle bir hissiyat geliştiriyorlar.

Sinop, sınıflar mücadelesinden nasibini minimum almıştır. Bir eylem, bir toplumsal hareketlilik, bir isyan kolay kolay göremezsiniz Sinop’ta. Geçen sene BDP heyetine saldırmak üzere, otobüslerle oradan buradan taşınan kıl kuyrukları saymazsanız. Bu durum kapitalizmin orada insanları uyutmayı iyi kotardığını gösterir.

Sinop’ta dinle değil de gevşeklik diniyle uyutmayı başarıyorlar. Türkiye toplumunun bana göre en önemli mücadele başlıklarından biri olan “gevşeklik” Sinop’ta altın çağını yaşar. E böyle olunca da birey kendisini çok kolay “mutlu” zannedebiliyor. Öyledir de belki. Buna da mı biz karar vereceğiz?

Karar vermeyeceğiz ama öyle bir şey biliyoruz ki bir tanesi hariç bütün toplumsal kesimlerin ayağını yerden kesecek. Ona da Sinop’tan değil büyük şehirlerden ulaşılacak.

Bu yazı feodalite, Kapitalizm, Sinop kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.