İtalyan işi

Turnuva takımı yakıştırması en çok Almanya için yapılır. Herhangi bir turnuvada yarı finalden aşağısı kesmiyor onları. 90’ların sonu 2000’lerin başı, onların en verimsiz olduğu dönem olarak görülüyor. 99’da “pisi pisine” Şampiyonlar Ligi’ni kaybeden Bayern Münih sadece iki yıl sonra ismini en tepeye yazdırmıştır. 2002’de gelen Dünya Kupası finalinin yanında yine aynı sene Bayern Leverkuzen’in Şampiyonlar Ligi finali çok şey anlatır. İşin özü, Almanlar bir turnuvaya katılıyorlarsa en kötü yarı final oynuyorlar. Son beş, altı senede finaller çok yoğun gelmiştir. İspanyolların olağanüstü tarihsel bir dönem yaşamalarından dolayı onlara toslayana kadar “sonuna kadar” gitmişlerdir.
Aslında bir başka “turnuva takımı” daha var. İtalya da bir turnuva takımıdır. Dünya futbolunun en önemli ekollerinden biridir. Dünya Kupası şampiyonluğu sayısında Almanya’nın üstündedirler örneğin. Panzerler üç şampiyonluk kazanmışken, Gök Maviler dört kez şampiyon olmuşlardır. Kulüpler düzeyinde de Milan hala yedi ŞL şampiyonluğuyla, beş şampiyonluğu bulunan Bayern Münih’in üstündedir.
İtalya’nın turnuvalar başlarken çizdiği düşük profil hep konuşulur. Ama bir bakmışsınız finalde, yarı finalde karşınıza dikilirler. Gruplardan averajla falan çıkarlar. Penaltılarla çeyrek finale kalırlar. Rakiplerinin kaptanı kırmızı kart görür, yarı finale kalırlar. Yarı finalde sahalarında hapsoldukları maçtan 1-0 galip ayrılırlar. Finalde de bir İtalyan topa vurur, top tıngır mıngır gider gol olur. Rakip takımdaki, gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan biri öfkesine yenik düşer, bir kafa atar falan. İtalya’nın ve İtalyan kulüp takımlarının hemen hemen tüm şampiyonlukları favori olmadığı dönemlerde gelmiştir.
Bu şekilde bugünlere en başarılı futbol ekollerinden biri olarak gelmiştir İtalyanlar. Bundan sonra da böyle mi gidecektir? Sanmıyoruz.
Artık futbolda “gazla” falan başarılı olma dönemleri geride kaldı. Daha doğrusu böyle durumlar çok ender görülecek. Sürprizlere yer olmayacak önümüzdeki dönem endüstriyel futbolunda. İtalya bu sürprizleri yapabilecek mi? Dediğimiz gibi sanmıyoruz. En azından bugünkü halleriyle mümkün değil. Kurtlar sofrasında, artık düşük profil çizenlere “sürpriz mürpriz” yok!
Moratti’ye çay yok!
Kırk yıllık Moratti ailesinin Inter’i satmasına ne diyeceğiz? Üç sene önce Mourinho “gazıyla” ŞL’nde kupayı kaldıran bir takımdan bahsediyoruz. İtalya’nın en sağlam burjuva ailelerinden biri olan Moratti ailesi, duygusal bağ da oluşturdukları kırk yıllık oyuncaklarından vazgeçiyor. 
Bu yönetememe krizinin resmidir.
Geçtiğimiz hafta Genel Yayın Yönetmenimiz Kemal Okuyan, Avrupa üzerinde dolaşan “hayaletten” bahsetmişti. O hayaletin İtalya’yla epeyce ilgilendiğini yazmıştı. Bu kriz durumunu, İtalyan futbolunun düştüğü duruma bakarak daha iyi kavrayabiliriz. En büyük yıldızlar epeyce bir süredir İtalyan takımlarının yüzüne bile bakmıyorlar. Tayyip’in ağzıyla “Ya, siz kimsiniz ya?” diyorlar.

Öz kaynaklarla mucizeler yaratmak artık bir nostalji veya sadece Barcelona’nın başardığı, o da ne kadar sürdürebileceği muğlak olan, bir istisna. Latin Amerika’nın ve Avrupa’nın en iyilerini yağmalayamazsanız artık size çay yok! Bunun için de “mayıştan” haber vermek gerekiyor. İtalya’da artık para yok. Kaos, sosyal patlama, yönetememe krizi, KP, devrim de yok, ama…
Bu yazı Alman futbolu, Almanya, Barcelona, Bayern München, Dünya Kupası, endüstriyel futbol, Inter, İtalya, İtalya futbolu, Kemal Okuyan, Milan, Moratti, Şampiyonlar Ligi kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

İtalyan işi için 2 cevap

  1. Gorki der ki:

    Bir de şöyle bir şey varmış. Bu durum da değişir mi acaba İtalya'nın düşüşüne paralel olarak:http://devrimderki.blogspot.com/2013/11/almanyann-kabusu.html

  2. Yılmaz Elver der ki:

    Bana göre böyle özel istatistikler çok uzun süreler devam edebilir. Örneğin Türkiye'nin İngiltere'ye gol atamaması. GS'nin Fener'i Kadıköy'de yenememesi. Genel etkinliğe bakılmalı bana göre. 1995'ten beri Almanlarla İtalyanların etkinlikleri birbirine yakın bence ama son 3,4 yıllık gelişmelerden sonra ibre çarpıcı bir şekilde Almanların lehine dönecektir diye düşünüyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.