Devam ediyoruz ve şimdilik bitiriyoruz:
*Vladimir ismi “dünyanın hakimi” demek.
*Üç yaşında yürümeye başlamıştır.
*Babası milli eğitim müdürü idi. Aristoklara ait bir evde büyümüştür.
*16 yaşındayken Ateist olmuştur.
*Doğuştan “alaycı” bir tarzı vardı. Sarkazm, Lenin için vazgeçilmez bir şeydi.
*15 yaşındayken Kapital’e bir göz gezdirmiştir.
*Müzik kulağı yoktu.
*Beş ayda hazırlandığı hukuk fakültesi dışarıdan bitirme sınavlarını rekor birincilikle kazanmıştır.
*Serbest avukat olarak çalıştığı dönemde ilk on davasını kaybediyor.
*Daha fazla çalışmak adına satranç, paten ve dansı bırakıyor.
*Kız kardeşi Mari, eşi Krupskaya’yı görünce “çiroz gibi zayıf” yorumunu yapmıştır.
*İngilizce, Almanca ve Fransızca’yı çok iyi derecede biliyordu. Aynı şartlarda olan Troçki ile birlikte uluslararası komünist camiada iyi yer edinmişlerdir.
*Lenin ismini ilk kez 1901 yılında bir makalede kullanıyor. Lena Irmağı kenarında o dönemlerde olan bir katliama saygı duruşu gibi düşünülmeli.
*Heykellere de pek düşkün değildi.
*Meşhur 2. kongreye 48 kişi katılmıştır.
*Leninistler kelimesi ilk kez bu kongrede kullanılıyor.
*1904 yılında o kadar umutsuzdur ki “her şeyi unutmak istemektedir”.
*1905 Devrimi’nin kahramanı papaz Gapon kendisini ziyarete geldiğinde onu eksikli bulup bir sürü kitap veriyor kendisine. Bu tavır Gapon’un hoşuna gitmiyor.
*Stalin ile ilk karşılaşmalarında bir ihtilaf yaşamışlardır. Tammerfors Konferansı’nda Lenin, Duma seçimlerine katılmayı savunurken, Stalin sert bir dille buna karşı çıkmıştır. Kitle de Stalin’den yana gibi görününce, Lenin geri adım atmıştır. Çok nadir anlardan biri.
*Bir kongreden sonra dinlenmek için gittiği bir Finlandiya kasabasında sürekli bahçede uyuyunca, köylü çocukları kendisine “marmot” lakabını takmışlardır. Marmot, uzun kış uykusuna yatan köstebek ile sincap arası bir hayvan.
*1908’de Cenevre’ye gitmek zorunda kalınca “kendimi mezara kapatmak için gelmiş gibi hissediyorum”.
*”Materyalizm ve Ampiryokritisizm”i (okumaya gerek yok) yazabilmek için gazeteyi Zinovyev’e teslim etmiştir.
*Kütüphanelerde sabahtan akşama kadar çalışıyordu.
*Stalin, Lenin’in temel eserlerini neredeyse ezbere biliyordu.
*İki numaralı adamı Sverdlov’du.
*Uluslararası Zimmerwald Konferası’nda Romanyalı Rakovski kendisini dövmeye kalkmıştır. Araya başkaları girmiştir.
*”Emperyalizm” kitabını esas olarak parasızlıktan yazmıştır. Sansürden geçmesi için de metinde çokça esnaflık yapmıştır. Yani bu kitabı okuyup da “emperyalizmin ne olduğunu” öğreneceğinizi sanmayın. Şu mesela önemli, Türkiye Almanya’nın yarı sömürgesidir diyor. 1915 ile ilgili bu, akılda tutulmalı.
*Kadınlar özgürleştirilmeden değil sosyalizm, demokrasi bile inşa edilemez.
*Dünya tarihinde iradenin, öznelliğin doruk noktasıdır bana göre.
*Mühürlü trene binerken Menşevikler ve SD’ler kendisini “Alman ajanı” diye protesto etmişlerdir. Bir ay sonra kendileri de aynı yolu izlemişlerdir bu arada.
*Mühürlü trende sigara yasağı uygulamıştır.
*Finlandiya tren garının şeref salonunda ilk defa bağırmıştır “Yaşasın dünya sosyalist devrimi!”
*”Devrimcilerin en büyük hatası eski devrimlere takılıp kalmalarıdır.”
*Nisan 1917’de, iki milyon nüfuslu Petrograd’da 15 bin Bolşevik vardır.
*18 Haziran gösterilerine Bolşevikler kendi sloganlarıyla katılıyorlar ve çoğunluğu elde ediyorlar. Devrimin ilk eylemi diyor bunun için.
*Halk komiseri tabiri Troçki’nin önerisidir.
*Troçki, dışişlerini değil propoganda komiserliğini istemiştir ama Lenin vermemiştir.
*Devrimin ilk günlerinden itibaren Sol SD’lilerle ittifak yapılmıştır. Hatta ÇEKA’yı onlar kurmuştur.
*”Lütfen benim oyumu İngiliz ve Fransız haydutlarının gönderdiği patatese ve silaha evet şeklinde geçiniz.” Katılamadığı bir oylama için bunu demiştir. Oylamanın konusu, Almanlara karşı tekli edilen İngiliz ve Fransız yardımı. “Biji serok Putin”i buraya oturtabilirsiniz.
*”Proletaryanın elini göremiyorum.” Brest-Litovsk anlaşmasına karşı çıkan Troçki’ye.
*Suikasta uğradığında, yanına gelen doktora “öleceksem söyle, halletmem gereken birkaç iş var!”
*”Devrime boş, geniş ve düzenli bir yoldan gidileceğini düşünen devrimci değildir.” “Devrim, Nevski kaldırımında yürümeye benzemez.”
*Bertrand Russell: “Korku nedir bilmeyen birisine benziyordu.”
*Denikin orduları Moskova’ya yürüyünce Urallara çekilmeyi planlıyor.
*”Kızıl Ordu eski Çarlık subayları sayesinde zafer kazanmıştır.”
*NEP’e geçince, Lloyd George: “Lenin, buharlı lokomotifin Marx’ın kuramıyla hareket etmeyeceğini anladı.”
*Kendisinin büstünü yapan Fütürist Altman’ın eserlerine bakınca “bunlardan hiçbir şey anlamadım.”
*Eşi Krupskaya ile ayrı odalarda yatıyorlar.
*Maaşı 500 Ruble idi. Kendisine sorulmadan 800 Ruble’ye yükseltilince görevlileri haşlamıştır. Aynı Lenin, Maliye halk komiserliğine getirdiği burjuva uzman Gukovski’ye 2000 Ruble maaş ödemiştir. Böyle.
Bitti. Bana göre gelmiş geçmiş en büyük dehaydı. Olağanüstü bir kişilikti. Her insanın sahip olabileceği kadar zaafa sahipti ama dünyadan büyük iradesi sayesinde insanlığın en önemli işinin altına imza attı. Neredeyse tek başına sosyalist devrimi yaptı. Bir insanın bu kadar önemli tarihsel etki yarattığı örnekler tarihte oldukça azdır. Son olarak da “Allahın emri” gibi değerlendirilebilecek hiçbir şeyi yoktur.
