Nice ilginç hayat hikayesine sahip Rus politikacıdan biridir Bogdanov. Bunların ortak özelliği olan devrimci faaliyetlerden ötürü çekilen sürgünleri kısa geçelim. RSDİP’in 1903 ayrışmasında Bolşevik kanadın en önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Lenin’le beraber partinin üç ideolojik önderinden biridir (diğeri de Krasin). 1905 Devrimi’nin yenilgisiyle beraber fikir ayrılıkları baş göstermiş ve Bogdanov takla atmaya başlamıştır. Marksizmle dini barıştırmaya çalışan Machçılık ekolünü geliştirmeye çalışmıştır. Bu sapmaya, Lenin tek felsefi metni olan ünlü “Materyalizm ve Ampiryokritisizim” ile savaş açmıştır. Lenin’e felsefe konusunda sinek ikilisi muamelesi yapanlar, kendisinin bu eserde 200’den fazla felsefi esere referans verdiğini bilirler mi? Lenin’den küsküyü yiyen Bogdanov ve ekibi mahvolmuşlar ve siyasetten uzaklaşmışlardır. Eğer Bolşevikler tutarlı ve örgütlü bir güç olarak kalabilmişlerse bu, Lenin’in hasımlarına karşı tek başına verdiği savaşla mümkün olabilmiştir, der tarihçi Edward Carr. Bir ara Stalin’in tüm dünyada yankı bulan Tiflis banka soygunuyla ilettiği paraları iç etmekte de geri durmamıştır. Bazılarının aksine Devrim’e içerlememiş ve devrimden sonra bir takım görevlerde bulunmayı kabul etmiştir. Hayatını ilginç kılan şey bu dönemde gerçekleşmiştir. Başında bulunduğu enstitüye, Lenin’in beynini inceleme görevi verilmiştir. Yaşarken kendisini dövmekten beter eden beynin ne kadar muhteşem bir şey olduğunu araştırma göreviyle karşı karşıya kalmıştır. Tarihin ironisi işte…
