Şampiyonlar Ligi Finallerinin Adaleti Var Mıdır?

26-mayıs-1999-manchester-united-bayern-münih-maçı_1231855

Merhaba, arkadaşlar, nasılsınız?

Böyle bir totem vardır. Derler ki ŞL finalinde dramatik bir şekilde kaybeden bir takım birkaç sene sonra kupayı alır. Hatta bazıları kaybetmenin dramatik bir şekilde olmasının zorunlu olmadığını da iddia eder. Elbette totemlere, şansa, kadere, kısmete, burçlara inanmıyoruz. Bakalım bakalım böyle bir totemin dillendirilmesine sebep olan finaller hangileridir.

Şampiyonlar Ligi’nin eski adı Şampiyon Kulüpler Kupası. İngilizcesi European Cup. Zamanlar üstü ismi Kupa 1.

En dramatik kaybediş herhalde Bayern Münih’in kaybedişi olmalı ama eminim bazı futbolseverlerin aklına bu cümleyi okumaya başladıklarında Milan da gelmiştir. Onlara da geleceğiz. Bayern Münih 1999 yılındaki finalde son dakikaya 1-0 önde girdi. Rakibi Manchester United üç dakikada iki gol bulup şampiyon oldu. 2001 yılında Bayern, penaltılarla şampiyon oldu. Milan’ın başına gelenleri hatırlıyor muyuz? ŞL finalleri genelde “unutulmaz” olmazlar. Takımlar aşırı derecede kontrollüdürler. Kırmızı kart da çok nadir olur finallerde. Milan’ın 2005 yılında başına gelenler, o finali unutulmaz kılıyor. İlk yarıyı 3-0 önde kapadı Liverpool karşısında. Mutlak favoriydi zaten. Fatih Terim devre arasında “Bir İtalyan takımının 3-0’dan maç vermesi düşünülemez” diyordu yorumcu olarak. Haklıydı da. Ama verdi. Kahrolmuş olmalılar. 2007’de karşılarında yine Liverpool’u buldular. Parçalamadılar, 2-1 kazandılar.

2008 yılında Chelsea, penaltılarda kazanacaktı. Son penaltının başına Terry geldi. Tam topa vuracakken ayağı kaydı ve top maçın oynandığı şehrin (Moskova) meydanına (Kızıl) gitti. Manchester United bedavadan şampiyon oldu. Aynı Chelsea 2012’de bedavadan şampiyon oldu. Kariyer anlamında bi’ “bebe” olan emanetçi teknik adamla (Di Matteo), kötü oldukları bir dönemde yine finale çıktılar. Karşılarında bir canavar vardı: Bayern Münih. Top göstermediler ama bir tane attılar. Uzatmada Drogba insan üstü bir kafa golü attı. Uzatmada Bayern bir penaltı kazandı. Bu sefer Robben topu o şehrin meydanına (kızıl değildi) gönderdi. Penaltılarda ise Chelsea maçı aldı. Dramatik şekilde finali kaybeden Bayern bir sene sonra kupayı kazandı. Bu toteme en çok Münihliler inanıyor olmalı. 2010’da Inter’e kaybettiklerinin totemini de üç sene sonra toptan çalıştırdıklarını düşünmüş olanları da var mıdır acaba?

Bu totemi geçersiz kılan da örnekler mevcuttur. Bu toteme en çok da bu sene finali oynayacak olan Juventus “hadi oradan” der herhalde. Kendileri 1996’da kazanmışlar ve sonra 1997, 1998, 2003 ve 2015’te kaybetmişlerdir. En çok final kaybeden takım (İngilizce’si runners-up) Juventus’tur. Ya Valencia ne düşünüyordur acaba? 2000 yılında Real Madrid’e kaybettiler ve bir sene sonra tekrar finale çıktılar. Bu sefer de Bayern’e penaltılarda kaybettiler. Ya Atletico Madrid? 2014’te son dakika golüyle Real’e kupayı verdiler. İki sene sonra yine aynı Real’in aynı (şerefsiz) oyuncusu Ramos canlarını yaktı ve maçı uzatmaya götüren skorda golü atan kişiydi. Bu sefer penaltılarla verdiler. Hatta bu sene yarı finalde aynı Real’e elendiler. 2009’da Barcelona’yı karşısında bulan Manchester United, iki sene sonra yine aynı takımı karşısında buldu ve yine yenildi.

Totem falan hikaye. Hiçbir şeyde olduğu gibi futbolda da toteme yer yoktur. İşin gerçeği, bazı takımlar üç dört sene boyunca Avrupa’yı domine eden kadrolar kuruyorlar ve hep finallerde boy gösteriyorlar. Almanya, İngiltere, İspanya ve İtalya’dan 7, 8 tane takımın her sene final oynama ihtimali var. Para faktörü çok önemli. İngiliz araştırma şirketi Deolitte her sene en çok iş yapan 20 takımı açıklar. Ayrıntısını tam hatırlamıyorum ama 2004 finaline kadar gitmiştim ve final oynayan takımlar içinde o senenin ilk yedisi dışında bir takım bulamamıştım. Hatta yarı finallerde bile o liste dışında doğru dürüst bir takım yoktu.

Bu sene Real Madrid ile Juventus oynayacak. Mutlak favori olan bir takım yok. Juventus iki sene önce ezilerek kaybetmişti. Real Madrid ise son üç yılda iki kere şansla kupayı alıyor. Bu sene alırlarsa 1989 ve 1990’da Milan’dan sonra seriye bağlayan ilk takım olacak. Juventus ise çok formda ve çok istekli. Merakla bekliyorum. %51 Juventus diyorum.

Yazım yanlışlarına bakamayacağım.

İyi günler.

Bu yazı Futbol, Uncategorized kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.