Türkiye’nin Toplumsal Kesimleri 3 – MHP’liler

Birinci yazıda komisyoncu Duran Abi, şeriatçı Sıddık Hoca ve müteahhit Fenasi’nin oluşturduğu Ak Parti’yi inceledik. İkinci yazıda; modern yaşam tarzını neden, nasıl ve kimlerle savunduğunu bilmeyen insanlardan oluşan bir partiyi, CHP’yi inceledik. Şimdi de MHP’lileri inceleyelim. Kimdir MHP’liler? Bir insan neden MHP’li olur?

Kısa bir yazı olacağını tahmin ediyorum. Eskiden fıkralar vardı. Ne sıkıcıydı o fıkralar! Tıpkı radyo dinlemek gibi… Bir hit parça için 30 dakika ortalama müziklere katlanıyorsun radyoda. Hit fıkraya da 30 fıkrada bir denk geliyordun. Şöyle bir fıkra vardı: Dünyanın en kısa kitabının adı nedir? Cevaplar çeşitliydi. Alman mutfağı, İngiliz mizahı, Fenerbahçe’nin Avrupa başarıları falan… MHP’nin politikası!

MHP’yi rap müziğine benzetiyorum. 23 yaşından büyük bir insanın rap müzik dinlemesine nasıl şaşırıyorsam, o yaştan büyük birinin de MHP’li olmasına şaşırıyorum.

Elbette şaşırmıyorum. Bu bir latifeydi. TR’de MHP’li olmayan insanların diğer partileri “tutmaları” çok mu bilinçli ve politik? Hayır. Ailedeki orta yaşlı etkin erkek kimi işaret ederse gençler hayatları boyunca o hatta oy veriyorlar. Politikleşirken yani oy verirken okuma, araştırma, sorgulama hak getire. Kürtleri ayırıyorum burada. Onlar da okumuyorlar ama sorunları yakıcı bir şekilde, somut olarak hissediyorlar.

Bir insan 15, 16 yaşında MHP’lilerle iletişime geçmemişse, ilerleyen yaşlarda kolay kolay MHP’li olmaz.  25 yaşından büyük olup da oy tercihini değiştirip, daha önce hiç vermediği MHP’ye oy veren birisi olma ihtimali ne kadardır? İdeolojik oydan bahsediyoruz… Bu ihtimali çok sınırlıdır.

Fakat 1997’den sonra MHP’nin oy oranlarındaki dalgalanmaları nasıl açıklayacağız? 18 ile 8 arasında gidip geliyor. 70’ler ve 80’lerde 5, 6 altı bandında olduğunu görüyoruz. 1999’da Öcalan’ın yakalanmasından hemen sonra yapılan seçimlerde 18’i görüyor ve sonraki seçimlerde 8 oluyor. 2007’den beri istikrarlı bir şekilde 11, 14 bandında olduğunu görüyoruz. 1999’da ülkedeki genel politik atmosfer sayesinde pik yaptı, sonra da devlet olanaklarından azami düzeyde faydalanıp ideolojik kamp kurdu denilebilir.

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ

Sol ortamlarda MHP’yi CIA’nın kurdurduğu sıkça dile getirilir. Ben bununla ilgili bir kitap falan okumadım, belge de görmedim. Bana da kabul edilebilir geliyor bu tez. Soğuk Savaş yıllarında, sol ideoloji popüler olmaya başlayınca birtakım karanlık odaklar, bazı cahil cühelaya lojistik destek sağlayıp onları maniple etmiş olabilir. Bunlar olabilir de Türk milliyetçiliğinin bu topraklarda hiç olmadığı ve dışarıdan ithal edildiği de öne sürülmeyecektir herhalde! Balkan Savaşları sonrasında önce İttihatçılar sonra da onları takip eden Atatürkçüler alabildiğine Türk milliyetçisi insanlardı. Öyle bir tercih yaptılar. Bu tercihten de haz duydular. Mitoloji icadı için Atatürk’ün ilk iş olarak Hattuşa kazılarını emretmesi tesadüf değildir. Türk milliyetçiliği beslendi ve büyütüldü. Orhan Pamuk’un “Cevdet Bey ve Oğulları” kitabında bunları ele alan bir bölüm de vardır. Oradaki askeri öğrencilerden biri zeki ve yeteneklidir. Acaba Türkeş miydi o? Bu arada bir de 1944’te görülen Irkçılık-Turancılık Davası vardır. İçlerinde Türkeş ve Atsız’ın da bulunduğu birtakım kişiler siyasi operasyon görmüşlerdir. Bunlardan birisi üç, beş yıl önce hala hayattaydı ve Teke Tek programında “Biz Atatürk’ün bize öğrettiklerini tatbik ediyorduk.” demişti. Bu davayla ilgili pek bilgim yok ama muhtemelen devletin örgütlenmesine zarar verecek bazı faaliyetler içerisine girdiler. Türk milliyetçiliğinin devlet politikasından ayrılan marjinal bir kolunun da oluşması olayı 1944’te olmuş olmalı.

1944’ün çocukları MHP’yi kurdular.

TURANCILIK

Haritasını tam olarak bilmiyorum. Burada altının çizilmesi gereken şey bu “adamların” Orta Asya’daki Türk halklarıyla bir kader birliğini hayal etmiş olmalarıdır. Bir kere tüm TR MHP’lileri aslında homojenlikten alabildiğine uzaktır. Çukurova MHP’lisi içer, sıçar, gezer, tozar, ot içer. Elazığ MHP’lisi Kürttür. Orta Anadolu MHP’lisi sığır gibi yaşar, sofudur bazı bazı. Ege, Marmara MHP’lisi oturmasını kalkmasını bilebilir. Karadeniz MHP’lisi tıpkı oranın CHP’lisi gibidir. Bunlar varken, 200 yıldır Rus kültürü etkisi altında olan ve onlara ekonomik neredeyse bağımlı olan bu halkların, Türkiye’yle kader birliğine razı olacaklarını beklemek büyük bir hayalperestliktir. Bir iki Türkçe kelime ortaklığı kurtaramaz bu ütopyayı. Tipler de oldukça farklıdır. Tipler farklıysa yadırgama olacaktır. Ayrıca dediğim gibi müthiş bir kültürel farklılık var. Bunlar votka içerler, domuz eti yerler, flört ederler. Siyaset yapılacaksa bir mitoloji, bir büyük anlatı, bir büyük hedef olmalıdır. Bunlar ortalama insanı tavlayabilecek nitelikte olmalıdır. Aydının asla bir büyük anlatıya tav olmaması tesadüf değildir. Aydın siyasete girebilir ve siyaset yapabilir ama iç dünyasında büyük anlatıya hiçbir zaman inanmaz.

MHP’liler Turancılığın peşine doğru dürüst düşemediler hiç. 70’li yıllarda sokaklarda solcu veya Alevi kovalamaktan Turancılık yapamadılar. 80’lerde ve 90’larda ise büyükşehirlerde Kürt veya solcu öğrenci kovaladılar. İşleri buydu. Bunu yaptılar. Belki Turancılığı homojen Türk, Sünni ilçelerde işlemiş olabilirler ama yine oralarda da ben yine sokakta yaptıkları lümpenliklerin anlatısı sayesinde örgütlendiklerini tahmin ediyorum.

DEVLET BAHÇELİ

Youtube’daki mantık dışı videolarına bakmayın, Bahçeli bence çok akıllı bir aktör. MHP’yi bir üst lige çıkartan odur. Sokaklarda hır gür peşinde koşan bir parti olmaktan rahatsız olmuştur. İktidar/devlet olanaklarını çok iyi kullanarak iyi bir örgütlenme gerçekleştirmiştir ve partisini ülkenin üçüncü büyük partisi yapmıştır. Son yıllarda bazen Kürtlerin partisine üçüncülüğü kaptırıyorlar ama sonuçta sanki baraj altı kalma problemi hiç yaşamayacak gibidir. Gerçi İP’in onlardan kopması hesapları yeniden değerlendirme ihtiyacını dayatmaktadır.

Bahçeli’nin AKP’ye en büyük eleştirisi yine ideolojikti. O da Kürtlere tavizler vermesiydi. Yoksa tek adamcılık veya rüşvetçilik falan hikaye! Baktılar ve dediler ki “Zaten Anadolu’da AKP’ye oy verenler ile bizim seçmenimiz amca çocuğu, dayı çocuğu, akraba, dost, arkadaş… AKP Kürtlerden uzaklaştı, o halde birlikte olmamak için bir sebep yok.” Böyle dediler ve Cumhur İttifakı’nı kurdular.

TR’de kapalı toplum yapısı hızla çözüldüğü için MHP’nin de bir insana sadece Türk olmak üzerinden gelecek vadetmesi artık iyice zorlaşmaktadır. MHP kendi haline bırakılsaydı tekrar %5, 6 bandına dönebilirdi ama hem AKP hem de MHP birbirlerine sarıldılar ve tekrar bir süre daha iktidarı ellerinde buldular. Bulmaya da devam edecekler benim tahminimce ama toplumun dönüşmesi ikisinin de ideolojik varlık sebepleri için büyük tehdit. Gelecekte böyle bir partinin yeri yok TR’de. TR hızla iki partili sisteme doğru gidiyor. Bir tarafta aşırılıklarından arındırılmış bir sağ. Bu aşırılıklara MHP faşizmi ve dincilik dahildir. Mesela şu son tarikat taciz olayından sonra sizce tarikatlara çok yoksul veya problemli aileler dışında kimse çocuğunu verir mi? Süleyman Demirel’in DYP’si tarzı bir parti ve CHP… Bir tarafta da Kürtler. Gelecek bu üçünündür. MHP gibi partilere gelecekte yer yoktur. Yoksul ve cahil lümpenler azaldıkça MHP de adım adım siyaset sahnesinden çekilecektir.

Yeni atandığım bir okulda yaşlı bir adam var. 55 yaşlarında. MHP’liymiş. 2017 sürecinden sonra kopmuş partiden. “40 yıl bizi meeee diye gütmüşler!” dedi. Bir solcu da böyle düşünebilir. 40 yıl olmayacak duaya amin demiş olabilir. 40 yıl sonunda bunu anlarsa, boşa geçmiş koskoca yıllarına getireceği psikoljik yükü kaldıramayacağı için mış gibi yapmaya devam edebilir. MHP’li de öyle devam edebilirdi ama bu adam cesurca davranmış ve 40 yıl sonunda hesaplaşma yaşamış. Böyle çok MHP’li yoktur gerçi. Çok solcu da yok. Yani 40 yıl devam eden birden bırakmıyor her şeyi. Boşanmaların ilk beş yılda olması gibi insanın solculuktan dolay hayal kırıklığına uğraması da ilk beş yılda oluyorsa daha kolay oluyor. MHP’yi izleyip bakalım. Mike Tyson gibi eriyip gidecekler.       

Bu yazı siyaset kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.