Evet, böyle bir kavram vardır. Ben uydurdum bunu. Yaşamak ratingi… Herkesin bir “yaşamak” ratingi vardır ve bu ne kadar yüksekse o kadar iyidir. Yaşamak ratingini belirleyen şeyler şunlardır: İnsan;
*Düzgün bir evde oturmalı.
*Para kazanmalı.
*Kimseyi maniple edecek, sömürecek, istismar edecek işlere girmemeli (patron olmak bu maddenin içinde değildir.)
*Öz bakımın gereklerini yerine getirmeli.
*Kendisine yakışan kıyafet, saç, sakal gibi şeyleri belirlemeli.
*Aramalara dönmeli, çet etiğine uymalı.
*Davul gibi kilo almamalı.
*İyi ve kaliteli sanat eserlerine yönelmeli.
*Hobilere sahip olmalı ve onlar için emek vermeli.
*Israrla aptalca hatalar yapmamalı.
*Boş hayallerin peşinde gitmemeli.
*Karşı cinsle (eş cinselse kendi cinsiyle) ilgili aptalca hatalar yapmamalı.
*İnsanlara hak ettikleri değeri vermeli.
*Kibar olmalı.
*İngilizce (başka bir dil değil) öğrenmeli.
*Hayattan keyif almasını bilmeli.
*Teknoloji özürlü olmamalı.
*Dinlere, mitlere, burçlara, nazara, rüyaların gelecekle ilgili mesajlar barındırdığına vb. inanmamalı.
*Araba sürmesini bilmeli ve onu iyi sürmeli.
*İyi bir zaman yönetimine sahip olmalı.
*İyi arkadaşlar bulmak için çaba sarf etmeli.
*El becerisi gerektiren işlerde iyi olmak için çaba sarf etmeli.
*Sporlara ilgi duymalı.
*Hayvan haklarına saygı duymalı.
*Hiçbir hayvanın diğerinden daha sevimli veya iğrenç olduğunu düşünmemeli.
*Hayvanları davranışlarından, avlanmalarından dolayı etik olarak mahkum etmemeli.
*Doğaya sahip olmadığı, insana özgü duygu, düşünce ve tutumları atfetmemeli.
*Türcü yani insanın diğer canlılardan üstün olduğu düşüncesine sahip olmamalı.
*Planlı, programlı hareket etmeli.
*Savurgan da olmamalı, gereksiz tasarruf da yapmamalı.
*Günlük politikalardan çok tarihsel politikalarla ilgilenmeli.
*Seyahat etmeyi mutlaka sevmeli.
*Yiyecek ve içecekler konusunda yeniliklere açık olmalı. Yeme, içmenin hayattaki en güzel şeylerden olduğunun farkına varmalı.
*Yanıltıcı hayal gücünün ve kuru gerçekçiliğin esirleri olmamalı.
*Bilmediği konularda susmasını bilmeli.
*Muhafazakar olunması gereken şeyleri çok iyi seçmeli.
*Toplumdaki geri döndürülemez dönüşümleri olgunlukla karşılamalı.
*Konuşma performansına önem vermeli.
*Yazım kurallarına uymalı.
*Dinleme performansına da dikkat etmeli.
*Sosyal medyada gördüğü şeylerin önce doğru olup olmadığını sorgulamalı.
*Akrabalara fazla önem vermemeli.
*Takıntıları ve kompleksleriyle yüzleşmeye çalışmalı.
*Sevdiklerini sevmeye devam etmeli ama tek bir bireyi hayatının merkezine koymamalı.
*Alkolle barışık olmalı.
*Sigara içmemeli.
*Sanal veya masa, oyunların esiri olmamalı.
*Gerektiğinde itiraz etmeyi bilmeli.
*Bir insana yalnızca yaşı dolayısıyla değer vermemeli.
*Gençlikten fazla bir medet ummamalı.
*İnsanları bazen sarsabilmeli.
*”Mutlaka bir müzik aleti çalabilmeliyim.” diye düşünmemeli çünkü bu, çalışarak kazanılmayacak, her insanda olmayan bazı beceriler gerektirir.
*Sadece romanlar değil insani bilimler de okumalı.
*Anakronizmden kaçınmalı. Yani, toplumları zamanlarının koşullarında göre değerlendirmeli. Geçmişte var olmayan, günümüzün değer yargılarıyla geçmişteki toplumları mahkum etmemeli.
*Farklı ölçeklerdeki şeyleri eşitlememeli.
*Çocuğu olursa ona antin kuntin bir isim takmamalı. O dönemin ortalama, normal ve estetik bir ismini bulmalı.
*Sürekli karamsar, kötümser, öldük-bittik-mahvolduk’çu da polyanacı da olmamalı.
*İlgi için yapmayacağı şey olmayan insanlardan olmamalı.
*Milliyetiyle övünmemeli. Kendini gizlememeli. Diğer halkları aşağılamamalı. Aşağılanan halkların kendilerini ortaya koymalarını milliyetçilik diye adlandırmamalı.
*Başka kimliklerdeki insanların sorunlarını tam olarak kavramasının mümkün olmadığını bilmeli.
*Gereksiz tevazu da göstermemeli. Bir olumlu özelliği varsa ve o anda ondan bahsetmek gerekiyorsa bahsetmek için çekinceleri olmamalı.
İşte buna “Yaşamak” Rating’i denir. Bu kavramı ben uydurdum. Batı toplumlarında ortalama YR 63’tür. Doğu toplumlarında 44’tür. Benim 52!
Not: Görsel “Sideways” filminden alınmıştır.