Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Hayatın Anlamı Nedir? 22 Nisan 2025
- Sosyal Medya Devrimi 26 Şubat 2025
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
Bazı Eski Yazılarım
Kategori arşivi: Mr. H
Belki de sadece tesadüftür 3
Raising Cain (1992) Psycho (1960) Söz konusu kişi Brian De Palma olunca tesadüf olmadığını Moğolistan ÖSYM Başkanı da biliyor ama ben yine de belgelemek istedim. Psycho‘daki (Sapık, Alfred Hitchcock, 1960), içinde kadın cesedi bulunan arabayı bataklığa atma sahnesinin aynısı Raising … Okumaya devam et
Brian De Palma, İçimizedeki Şeytan, Karşılaştırma, Mr. H, Psycho, Raising Cain, Tesadüf kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Tekrar izlemek istediğim filmler
Dressed to Kill‘den (Öldürmeye Hazır, Brian De Palma, 1980) bahsederken aklıma tekrar izlemeyi istediğim filmler geldi. Psycho (Sapık, Alfred Hitchcock, 1960) veya Hannibal (Ridley Scott, 2001) gibi filmleri ilk kez izlediğinizde aldığınız tadı maalesef tekrar izlediğinizde alamıyorsunuz. Bunun sebebini bu … Okumaya devam et
25th Hour, Blow Out, Goddfellas, LA Confidential, Listeleme Kültürü, Miller's Crossing, Mr. H, Rosemary's Baby, The Birds, The King of Comedy, The Shining kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Dressed to Kill” (1980)
Bazı filmler hayatınıza öyle bir girer ki sonra onları çıkarmanız mümküniyet sınırları içerisinde değildir. Her daim hatırlarsınız, hep izlemek istersiniz. Ömür boyu favorileriniz arasında yer alacağı kesindir. Dressed to Kill, (Öldürmeye Hazır, 1980) işte böyle bir film benim için. Brian … Okumaya devam et
80ler, Brian De Palma, Dressed to Kill, Film, Korku Sineması, Mr. H kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Gişe kaygılı film
Ticari sinemaya örnek ver deseler, 2005 tarihli Flightplan’i (Uçuş Planı) gözüm kapalı verirdim. Her Hitchcock hayranın aklına tabi ki The Lady Vanishes’ı (Bir Kadın Kayboldu, 1938) getiren bu film o kadar da kötü değil aslında. Tam Hıncal Uluç’un “Vallahi ben … Okumaya devam et
Diğer, Film, Milenyum, Mr. H kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Müzikleri ile öne çıkan filmler
Her ne kadar Zeki Demirkubuz filmlerde müzik kullanmanın seyirciyi kandırmak olduğunu düşünse de bazı filmleri müziksiz düşünmek imkansız. Burada kastettiğim “theme score” denilen tema müzikleri. Bir çok film çok iyi soundtrack albüme sahip ama bu onların çok iyi tema müziğine … Okumaya devam et
Dario Argento, İyi Kötü ve Çirkin, Listeleme Kültürü, Mr. H, müzik, Once Upon a time in America, Profondo Rosso, Psycho, Suspiria kategorisine gönderildi
Yorum yapın
Brian De Palma
Kendisi de sakallı olmasına rağmen, modern Amerikan sinemasının temellerini attığı düşünülen üç sakallı (Francis Ford Coppola, Martin Scorsese, George Lucas) arasında gösterilmedi. Dehasına dudak bükenler her zaman oldu, fakat bugün Hitchcockvari diye bir tür varsa bunu Brian De Palma’ya borçluyuz. … Okumaya devam et
Brian De Palma, Carlito's Way, Carrie, Dressed to Kill, Francis Ford Coppola, Martin Scorsese, Mr. H, Tarantino, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Profondo Rosso” (1975)
Bir yerde okumuştum. Brian De Palma’nın “Obsessison” filmi için Hitchcock’un çekmediği en iyi Hitchcock filmi yorumu yapılıyordu. Bence bu sıfatı en çok hakeden film Dario Argento’nun “Profondo Rosso” (Deep Red) adlı filmidir. Biliyorsunuz Hitchcock aşırı “gore” sahneler çekmekten kaçınmıştır, hatta … Okumaya devam et
70ler, Brian De Palma, Dario Argento, Deep Red, Film, Giallo, gore, İyi Kötü ve Çirkin, Mr. H, müzik, Profondo Rosso, The Godfather, Yönetmen kategorisine gönderildi
1 Yorum
“İp attım ucu kaldı da / Elimde tacı kaldı” Bartın Yöresi Türküsü
“Rope” Alfred Hitchcock’un ilk renkli filmi olmasının yanında en renkli filmlerinden biridir. Hitchcock filmleri arasında uzunca bir süre beklemişti. İzlediğimde beynimden vurulmuşa döndüm. Hitchcock’un 1950den önceki filmlerini pek sevmemiştim. “Notorious” ve “Spellbound” bunların dışındaydı. 1948 tarihli bu filmi yapı bozucu … Okumaya devam et
40lar, Film, foreboding, Gizli Teşkilat, James Stewart, Mr. H, Notorios, Rope, Spellbound, Yönetmen kategorisine gönderildi
4 Yorum
Nasıl movie buff oldum?
2004 yılıydı. Çok sıkıcı bir Avrupa Futbol Şampiyonası vardı. Yunanistan 8-1-1 taktiğiyle şampiyon olurken, ben de askerlik görevimi ifa etmekle meşguldum. Daha önce Türk filmleriyle alakalı sayardım kendimi. Okur, araştırır ve izlerdim. Fakat Dünya sinemasının örneklerine pek ilgi göstermezdim. İngilizce … Okumaya devam et
Diğer, Dressed to Kill, Futbol, Kill Bill, KPDS, Listeleme Kültürü, Movie Buff, Mr. H, Psycho, Rear Window, Rope, Se7en, Taxi Driver, the big lebowski, The Texas Chainsaw Massacre kategorisine gönderildi
Yorum yapın