Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Hayatın Anlamı Nedir? 22 Nisan 2025
- Sosyal Medya Devrimi 26 Şubat 2025
- Yeşil Peri Gecesi 15 Aralık 2024
- Ferdi Tayfur Türkiye’dir! 7 Ekim 2024
- Toza Sor 23 Haziran 2024
Bazı Eski Yazılarım
Kategori arşivi: Milenyum
Gereksiz ama ilginç bir film
İçinde bir çok ilk barındırıyor “Moral Bozukluğu ve 31”. Üç yönetmenli en başta: Ali Yorgancıoğlu, Gönenç Uyanık ve Uluç Ali Kılıç beraber yönetmişler filmi. Kolaj çalışması gibi filmleri saymazsak üç yönetmenli bir film hatırlamıyorum ben. Filmin en ilginç özelliği internetten … Okumaya devam et
Film, Judd Apatow, Milenyum, Moral Bozukluğu ve 31, Türk Sineması kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Küçük Kıyamet” (2006)
“Vavien“i izledikten sonra Taylan kardeşleri dikkatle izlemek gerek diye düşünmeye başlamıştım. İlk filmleri “Okul”u da bazılarının yaptığı gibi yerden yere vurmamıştım. Vavien‘deki muhteşem performanstan sonra “Küçük Kıyamet”i izlemek kaçınılmaz olmuştu. Bu filmi de beğenmeyenler, yerden yere vuranlar var, fakat ben … Okumaya devam et
Film, Korku Sineması, Küçük Kıyamet, Milenyum, taylan biraderler, Türk Sineması, vavien, Yönetmen kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Soul Kitchen” (2009)
Bir önceki yazımda bahsettiğim minimalist sinemanın tam karşısında duruyor formalist sinema. “Requiem for a Dream/Bir Düş İçin Ağıt” gibi kameranın bir dakika durmadığı, sürekli bir ekşın halinde olan hikaye kurgusu. Fatih Akın da bu türün önemli temsilcilerinden biri. Son filmi … Okumaya devam et
Aşka Ruhunu Kat, Bizim Kafe, Duvara Karşı, Fatih Akın, Film, Gegen die Wand, Milenyum, Requiem for a Dream, Sinema dergisi, Soul Kitchen, Trees Lounge kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Orada” (2009)
Bu tür reunion (tekrar bir araya gelme) filmleri bana “The Big Chill” veya “The Bridges of Madison County/Yasak Aşk”ı hatırlatıyor. Bu arada görüldüğü üzere film adları yazma formatında değişiklik yaptım. Eski haliyle yani: The Bridges of Madison County (Yasak Aşk, … Okumaya devam et
Clint Eastwood, Film, Hakkı Kurtuluş, Melik Saraçoğlu, Milenyum, Orada, The Big Chill, The Bridges of Madison County, Türk Sineması kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Tatil Kitabı” (2008)
Bayılırım böyle filmlere. Indie’ler yani. Sıradan insanların sıradan hikayeleri. IMDB’de bir Hollandalı yorum yapmış: bazen bir film karesi 1000 kelimeden daha etkilidir. Tatil Kitabı (Seyfi Teoman) ise 1000 karede bir kelime söylüyor. Çok doğru bir yorum. Silifke’li bir ailenin kendileri … Okumaya devam et
Film, Indie, Milenyum, rıza, Seyfi Teoman, Tatil Kitabı, tayfun pirselimoğlu, Türk Sineması kategorisine gönderildi
2 Yorum
“Antichrist” (2009)
Lars von Trier’ın bu filmi çekmeden önce iki ay kadar tımarhanede kaldığını ve Cannes’te ekümenik jüri tarafından kadın düşmanlığı suçlamasıyla kınandığını öğrenince içimde izleme isteği depreşti. Lars von Trier’ın çok çok önemli bir yönetmen olduğunu düşünenlerden değilim. Ses getirmemiş bir … Okumaya devam et
Antichrist, Film, lars von trier, Milenyum, The Last Temptation of Christ, Willem Dafoe, Yönetmen kategorisine gönderildi
2 Yorum
“Kıskanmak” (2009)
Zeki Demirkubuz’a eğilmeye karar verdiğimde, her gün bir Demirkubuz filmi izliyordum. İçeriden sadece filmlerin seslerini duyan annem “manyak bu la, her gün aynı filmi izliyo” demişti kardeşime. Auteur olmakla ilgili yazımda bundan bahsetmiştim. 23 Aralık 2008’de de şöyle bir yazı … Okumaya devam et
C Blok, Film, İstanbul Kanatlarımın Altında, Kıskanmak, Milenyum, Salkım Hanımın Taneleri, Türk Sineması, Yönetmen, Zeki Demirkubuz kategorisine gönderildi
2 Yorum
“Pandora’nın Kutusu” (2008)
Mitolojide kişinin kendini keşfetmesi, bir şeylere karşı farkındalık yaşaması anlamına gelen Pandora’nın Kutusu hikayesi Yeşim Ustaoğlu’na ilham kaynağı olmuş ve bu iyi film ortaya çıkmış. Daha önce Yeşim Ustaoğlu filmi izlememiştim. Pandora’nın Kutusu‘nun ilk sahnelerini geçenlerde TRT 2’de (şimdilerde TRT … Okumaya devam et
Film, Milenyum, Oyuncu, Pandora'nın Kutusu, Tsilla Chelton, Türk Sineması, Yeşim Ustaoğlu kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Kosmos” (2009)
Hayat Var‘la ilgili yazı yazarken “bütün filmlerine yedi verdiğim Reha Erdem’den nihayet sekizlik bir film” demiştim. Sekizlik filmleri devam ediyor Reha Erdem’in. Oldukça tuhaf bir film. Filmlerinde her daim mevcut olan o mistisizm bu sefer filmde başrolde. Bir adet biri … Okumaya devam et
Film, Hayat Var, Kosmos, Milenyum, Reha Erdem, Türk Sineması kategorisine gönderildi
Yorum yapın
“Johan Cruiff – En Un Momento Dado” (2004)
Sevdiğim bir futbol bloğu olan klasikfutbol.blogspot.com sayesinde haberim oldu Johan Cruiff – En Un Momento Dado (Ramon Gieling) filminden. Futbol severler iyi bilir: Real Madrid ve Barcelona rekabeti futbol dünyasının en önemli rekabetidir. Siyasi, toplumsal bir altyapısı vardır bu rekabetin. … Okumaya devam et