“Antichrist” (2009)

Lars von Trier’ın bu filmi çekmeden önce iki ay kadar tımarhanede kaldığını ve Cannes’te ekümenik jüri tarafından kadın düşmanlığı suçlamasıyla kınandığını öğrenince içimde izleme isteği depreşti. Lars von Trier’ın çok çok önemli bir yönetmen olduğunu düşünenlerden değilim. Ses getirmemiş bir film çekseydi izler miydim bilmiyorum. Çok sevdiğim bir oyuncu olan Willem Dafoe, Scorsese’nin The Last Temptation of Christ’ında (Günaha Son Çağrı, 1988) Hz. İsa’yı başarılı bir şekilde canlandırmıştı. Yıllar sonra adı Antichrist olan bir filmde oynuyor, acaba antichrist o mu başkası mı? Kadın düşmanlığı suçlamasını hak ettiğini düşünüyorum filmin. Pornografi ve şiddet barındıran içeriği sebebiyle Türkiye’de vizyona girmesi zor gibi görünüyor; ancak öyle abartıldığı gibi aşırı bir şiddet içerdiği falan yok. Antichrist‘a varana kadar ne filmler var. Sürekli depresyonda olduğu için ikide bir oyuncularından özür dilemek zorunda kalan bir adamın filmi ilginç olabilir diye düşünmüştüm fakat çok ilgimi çekmedi.

Bu yazı Antichrist, Film, lars von trier, Milenyum, The Last Temptation of Christ, Willem Dafoe, Yönetmen kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

“Antichrist” (2009) için 2 cevap

  1. Adsız der ki:

    Bir arkadaşımın önerisi üzerine geldim siteye. Antichrist hakkında böyle bir yorumu sinema üzerine yapılmış bir sitede görmek şaşırttı açıkcası. Neyse, adamın sinemayla-en önemli modelleme aracıyla anlatamadığını ben iki kelimeyle nasıl anlatayım. herkesin algısı bir değil sonuçta. Yazık ama. Filme yani, böyle bir deha ürünü, binlerce yıllık tarihin özeti, çıplak gerçek böyle bir yorumu haketmiyor. Yazık hakkaten.

  2. marlonbarando der ki:

    Yaşasın artık benim de "Adsız" yorumcularım var. Çok mutluyum. Neyse şaka bir yana, sizin yorumunuzu okuyunca ne yazdım acaba diye yazımı bir daha okudum. Çok tuhaf bir şey göremedim. Filmdeki kadın gerçekten bayağı kötücül bir yapıya sahip, ama diğer yazılarımı okursanız benim filmlerde şu yapılmalı veya şu yapılmamalı diye ahkam kesenlere karşı olduğumu göreceksiniz. Suç unsuru oluşturmaycak şekilde-çocuk hakları, hayvan hakları, insan hakları ihlali gibi- her şeyin filmlerde işlenebileceiğini düşünüyorum ben. Ayrıca sizin yorumunuzu da çok iyi deşifre edbildiğimi söyleyemeyeceğim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.