İlk filmi “Tatil Kitabı“ndan (2008) sonra Barış Bıçakçı’nın aynı adlı romanını sinemaya uyarlayan Seyfi Teoman, anlaşılan bir festival yönetmeni olmaya kararlı. Çok güzel. Umarım popülizm batağına saplanmak zorunda kalmaz ve bunlar gibi nice nitelikli filmler çeker. Sıkı takipçisiyim bundan sonra. BBÇ, Berlin, Cannes, Nürnberg gibi prestijli festivallere kabul edilen ve bazılarından ödülle dönen bir film. Ama haberimiz yok değil mi? Bursa’da; hem karıyı hem kocayı cennet vaadiyle düdükleyen hocadan, Hilal Cebeci’den, İbrahim Akın’dan haberimiz var ama BBÇ’den haberimiz yok.
Afişten üçlü bir aşk seziliyor. Yaşları 35’ten fazla olan Ender ve Çetin, liseden beri hayalleri olan aynı evde yaşama olayını gerçekleştirmeye başlarlar ama bu gizemli, sıradışı (!!??) dostluğu bir kadın (19-20) zedeleyecektir. LPG’nin motorların çalışma prensibini bozması misali Nihal de rayında giden bu gizemli, sıradışı (!!??) dostluğu rayından çıkartıyor. Hetero oldukları vurgulanan bu iki erkeğin neden kadınsız bir yaşamı tercih ettikleri gizemli bir durum. Gizli eşcinsellik de vurgulanmış olabilir veya kadının sürekli sorun yaratan unsur olduğu mesajı da alttan alta verilmek istenmiş olabilir. O açıdan düşünüldüğünde filmin kadın düşmanı tezler barındırdığı söylenebilir. Veya tam tersi bir durum da akla gelebilir. Burada iki erkek karakterin çaresizliğine vurgu olduğu öne çıkarılabilir. Kadınlarla düzgün bir ilişki kuramadıkları için erkek öküzümtraklığı teşhir ediliyor diye de fikir öne sürülebilir. Ben bu ikincisine biraz daha yakınım sanki. Sonuçta bu ve benzeri alt metin okumalarına oldukça müsait, nitelikli bir film var elimizde. Benim gibi Ankara’da yaşamayı sevmeyen ama Ankara’da geçen filmleri seven biriyseniz sizi tatmin edecek fazlasıyla görsel malzeme de var. Oyunculuklar çok çok inandırıcı. Diyaloglar da öyle. Eli yüzü düzgün, nitelikli bir film BBÇ. Romanı okuyanlar filmin romanda anlatılanları yansıtmakta zayıf kaldığını düşünüyorlar. Benim gibi romanı okumadan filmi izleyenler de genelde filmi beğeniyorlar. Kesinlikle tavsiye ederim.
Facebook Hesabım
Ben kimim?
Mesleğim İngilizce öğretmenliği olmakla beraber, bu sitenin İngilizce öğretmenliğiyle alakası yoktur. 2008 yılından beri blog yazarlığı yapıyorum. İlk başlarda sadece sinema yazıyordum. Sonra daha çok siyaset yazmaya başladım. İki, üç senedir ise (şu anda 2016'nın sonundayız) "her şeyi" yazıyorum. Sitenin üstündeki görselin altında yer alan sekmeler benim ilgi alanlarım ve bu alanlarda yazılar yazıyorum. Eski yazılarım, yeni yazılarım hepsi bu sitede olacak artık. Keyifli okumalar dilerim... Baran DoğanSinek İkilisi Ne Demek?
Sinek ikilisi, briçteki en değersiz kağıttır. "Sinek ikilisi muamelesi yapmak" gibi bir deyime malzeme olmuştur. Birisini önemsememek anlamındadır. Kendimle dalga geçmeyi sevdiğim için bu ismi tercih ettim.Yazı Arşivim
-
Son Yazılarım
- Toza Sor 23 Haziran 2024
- “Güven” 15 Nisan 2024
- Her Şey Sınıfsal Mı? 14 Nisan 2024
- MUTLULUK NEDİR? 13 Mart 2024
- Muhabbet Kasetlerinin Sosyolojik ve Müzikalite Olarak Değerlendirilmesi 3 Mart 2024
Bazı Eski Yazılarım