Başıma bir şey gelmeyecekse bu konuda ahkam keseceğim. Başlayalım:
*Her ne kadar biz “dünya emekçi kadınlar günü” diye söylemlerde ısrar etsek de, kendisinine sol, sosyalist, devrimci diyen önemli sayıda kadın, bu günün “dünya kadınlar günü” olarak anılmasını istiyor. Kapitalizm dışında bir patriarki ideolojisinin varlığına inanıyor.
*Kadın sorunu (bilmiyorum doğru isimlendiriyor muyum) kapitalizmle ortaya çıkmadı. Bu gerçek fakat sömürü mekanizması tam anlamıyla dünyadan kazınmadıkça da yine tam anlamıyla çözülecek bir mesele değil. Bu da gerçek. Çok gerçek birikti farkındayım ama bu konuda “yetmez-ama-evet”çilik yapılabilecek şeylerin olduğuna inanıyorum.
*Bugün Türkiye’de AKP karşıtlığının altını çizmeyen bir kadın mücadelesi eksik kalacaktır. Aynı şekilde işin iktisadi yönünü kavramayan bir mücadele de eksikli kalacaktır.
*Rusya’da 20. yüzyılın başında kadın işçiler günde 18 saat çalışıyorlardı. Çocuklar beş yaşında çalışmaya başlıyorlardı. (Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi, Lenin)
*İngiltere’de 1860lı yıllarda kadın işçilerin çocuklarını öldürdükleri şeklinde vakalara sık rastlanılmıştır. Cehennemvari bir sarmalda yaşama savaşı veren bu insanları günümüzün ahlak normlarıyla yargılarsak veya slogan atarsak anakronizm yapmış oluruz. (Kaynak: İngiltere’de Emekçi Sınıfların Durumu, Engles. Yorum bana ait.)
*Fourier: Bir tarihsel çağın değişimi, her zaman, kadınların özgürlüğe doğru ilerleme oranıyla belirlenir.
*Marx: Birazcık tarih bilen herkes, büyük toplumsal devrimlerin kadınsal maya olmaksızın gerçekleşemeyeceğini bilir.
*Bazı ülkelerden boşanma oranları: Belçika- %71, Fransa: %55, Amerika: %53, Almanya: %49, Küba: %56, Rusya: %51, İspanya: %61, Türkiye: %20.
*Lenin: Kadınları o uyuşturucu ev ve mutfak havasından çıkarmaksızın, hiçbir gerçek özgürlük güvenceye bağlanamaz, sosyalizm şöyle dursun, demokrasi bile kurulamaz.
*Feministler sevinmeyin. Aynı Lenin, kadının her işte çalışmaması gerektiğini de savunmuştur. Somut bir şekilde yol almak için bunu yapmıştır fakat bugün Rusya’da inşaat işlerinde çalışan kadınları sıklıkla görebiliyoruz.
*”Ezilen cins…” Lenin.
*Bizim de içinde yer aldığımız Ortadoğu coğrafyasında kadınları en fazla politikleştirmiş siyasi aktör Kürt Siyasi Hareketidir. Hayranlık verici düzeyde.
*Dünyada ilk kürtaj hakkını Sovyetler Birliği vermiştir. Sonra almak zorunda kalmıştır. Hayaller şanzelize gerçekler Sarıgazi.
*Lenin: Devrimin başarısı kadınların hangi oranda katıldığına bağlıdır.
*Lenin: Moskova seçimlerinde daha çok kadın seçin. Partisiz olabilir, dürüstçe çalışıyorsa onu seçin.
*Türkiye’de kadınların ortalama çocuk sahibi olma oranı birkaç yıl sonra, tarihte ilk defa ikinin altına inecek. Türkiye’nin nüfusu, bu sınırlarla devam ederse, 100 milyonu bulacak ve ondan sonra ne olursa olsun düşüşe geçecek.
*Bugün erkekler olarak sendika bürosunu temizleyecektik. Saat birde oraya gittiğimde kimsenin gelmediğini gördüm. Sağa sola telefon ederek ortalığı birbirine vermedim çünkü aynı saatte Bacelona’nın maçı vardı.
*Kadınlarla ilgili her şeyi ikiyle çarpın.
*Türkiye’de bir buçuk milyon Fatma var. Son yirmi yıldaki en popüler isim Merve. Bir de her şeyin sonuna “Nur” eklemek.
*Sümer ve Babil mitolojilerine göre Adem’in ilk karısı Havva değildir. Lilith adlı başka bir kadın onun ilk karısıdır. Lili rengi yani morun kadın mücadelesinin simgesi olması bundandır. Adem Lilith’le birçok konuda anlaşmazlık yaşar. Ev işlerini ihmal etmesi, seks pozisyonları falan…Ondan ayrılır ve kendi kaburgasından yaratılan Havva ile evlenir. Mitolojiye göre Lilith de topraktan yaratılmıştır bu yüzden eşitlik talep eder.
*Yalvarıyorum “bayan”, “orospu çocuğu” demeyiniz. Penetrasyonu (giriş-çıkış) hakaret niyetiyle ima etmeyiniz.
*8 Mart kutlu olsun. Eşitlik, özgürlük için bir adım ileri!
