“Messi rocks Ronaldo sucks” (2011)

Bu bloğu açtığım sıralarda arada sırada futboldan da bahsedeceğimi yazmıştım; çünkü o zamanlar bir futbol blog çılgınlığı vardı (hala var). Sonra bu kadar futbol bloğu içerisinde benim yazacaklarıma hiç de gerek yok diye düşünmüştüm. Sanırım bir tek Brezilyalı Ronaldo’yla ilgili kısa bir yazı yazdım. Gerisi de gelmedi zaten. Bu başlığı atmayı ve bu yazıyı yazmayı çok istedim; çünkü Messi tutkuyla takip ettiğim ve çok sevdiğim bir spor insanı. Aslında bu yazı biraz sinemayla da ilgili. Yönetmen olma hayallerimin bir parçası da ismi “He Rocks She Sucks” olan kadın-erkek çıkmazını anlatan filmdir. Bu başlığı Messi ve Ronaldo’ya uyarladım. Son yıllarda Ronaldo denen apaçiyle Messi adlı sanatçının karşılaştırılması medyada sıkça yer buluyor. Bir iki hafta önce apaçinin iddiasız takımlara karşı oynanan maçlarda üst üste goller bularak La Liga gol rekorunu kırması bazı ronaldoculara üste çıkma fırsatı verdi ama geçen Cumartesi Wembley’de olanlardan sonra sanırım onlar da 40 gole rağmen ağızlarını açamayacaklardır. Ronaldo 40 gol attı. İstatistiklerden mi konuşacağız? Oldu o zaman, başlıyorum. Kaynak olarak mackolik.com ve wikipedia.com’u kullandım. Messi bugüne kadar 269 maçta 180 gol atmıştır. Ortalama 0,66. Ronaldo’nun ise 412 maçta 209 golü var. Ortalama 0,50. Bu ortalamada meydana gelecek bir puanlık bir artışın bile ciddi emek istediğini belirtmek isterim. Ronaldo Messi’den bu kadar çok maç oynamasına rağmen 73’e 83’lük gibi çok az bir farkla Messi’den daha fazla asist yapmış. Bu da kendisinin ne kadar egoist, Messi’nin de ne kadar takım oyuncusu olduğu gerçeğini bize gösteriyor. Bir de önemli maçlar kriteri var. Öyle ya büyük futbolcu büyük maçlarda sahneye çıkmalı. Son 20 yılda şampiyonlar liginde yarı final veya final oynayan takımlara karşı atılan gol sayısında Messi’nin 38’e 29’luk gibi ezici bir üstünlüğü var. Bu arada Ronaldo’nun Messi’den iki yaş büyük olduğunu hatırlatmak isterim. Yapılan çapraz koşular, öldürücü paslar, kritik anlarda insiyatif almalar, top kazanmalar, fair-play ruhu gibi konulara da girersek bu karşılaştırmanın ne kadar absürd olduğunu daha iyi farkederiz. Bugün google’a veya wikipedia’ya “Ronaldo” yazarsanız Christiano Ronaldo’nun değil Brezilyalı Ronaldo’nun çıktığını görürsünüz. Bu bile çok şey anlatıyor aslında. Benim izlediğim en iyi futbolcu Zidane diyordum fakat Messi sırf şu üç senede yaptıklarıyla bırakın Zidane, Maradona, Pele’yle kıyaslanmayı; bir Alfred Hitchcock suspense‘yle, bir Robert De Niro oyunculuğuyla, bir Rachmaninov piyano eseriyle, bir Angelopoulos görüntü yönetimiyle falan kıyaslanmalı. Ne mutlu bana ki tutkuyla bağlandığım bir performansçım var. Sinemayla ilgililenmek kadar ayrıcalıklı yapıyor insanı. Messi’de en çok neyi seviyorum biliyor musunuz? Futbol oynama tutkusunu. Dünyayı büyülediği Wembley finalinin dönüşünde bile uçakta futbol oynayacak kadar tutkuyla bağlı bu oyuna (kaynak: acetoblog.com).

Ve daha 24 çarpı 365 gün bile yaşamadı.  

Bu yazı Futbol, Mr. H, Robert DeNiro, Theo Angelopoulos kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.