TR’nin Son Özel Birası veya Elveda Güzel Günler, Parkam, Sigaram, 67 Şehir

Her zaman söylerim, daha doğrusu son iki, üç yıldır söylerim: 2018’deki, 2019’daki ekonomiye kurban olurum ben…

14 Şubat 2018 tarihli bir yazımı gördüm: “Hayal Gücü İktidara Gelmiş Haberimiz Yok: İsli Bira”

O yazıda ünlü Alman isli birası Aecht Schelenkerla Marzen’i tanıtmışım. O yazıdaki bir cümle dikkatimi çekti, “Metrogrossmarket’te bakmadan aldığımı bir biraydı” yazmışım. Evet, 67 şehir işte böyle… (Yakında 100 şehir olacaksın gerçi) O yıllarda Metrogrossmarket’e giderdim ve denemediğim 5, 6 birayı alıp gelirdim…

Sonra 2018 ve 2019’da kriz başladı. Covid’le iyice tırmandı ve nihayet bir, iki senedir de zirveye ulaştı. Artık eski ekonomik yok. Bizim yaptığımız gibi, yürüye yürüye bankaya gidip ev almak yok. Külüstür olmayan araba almak yok. Henüz denemediğin özel bira alıp denemek de yok çünkü özel bira yok.

2018 yılındaki ilk döviz kriziyle beraber Metrogrossmarketlerdeki bütün özel biralar yok oldular. Yaklaşık 4, 5 senedir denemediğim ithal bira bulamıyorum. Bu esnada yerli yeni biralar çıkıyorlar ama hem pahalılar hem de özel değiller. Sıradan bir bira olan Gara Guzu’nun 33lük bir şey bir şeyine ben neden 65 TL vereyim? Şerefimle Tuborg, Efes içerim. Bir standardı var en azından.

Geçen Ankara’ya gittim ve oradaki Metrogrossmarket’te yıllar sonra denemediğim bir bira gördüm…

Belki de TR’nin son özel birası… İzlenimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Schelenkerla’nın “oak tree” kütüklerinin yakılması sonucu kavrulan arpa maltından elde edilmiş bir birası aslında. Yani bildiğim Schelenkerla’nın bir çeşidi… Bu arada “oak tree”yi ben üniversitedeki mitoloji dersinden “dişbudak ağacı” olarak hatırlıyordum ama bütün sözlüklerde “meşe ağacı” olarak geçiyor.

Olsun, yeni mi yeni, özel mi özel!

Hayal gücünün iktidara geldiği biradan bazı bilgileri aktaralım sonra “Oak Tree”nin farkına bakalım.

İsli bira ne demek? İçerken damağınıza gelen mangal kömürü, barbekü sosu tadı demek. Eskiden bütün biralar isliydi. Arpa taneleri fırınlarda odun yakılarak kavruluyordu, o yüzden bütün biralardan is kokusu geliyordu. Bu arada geçenlerde Manisa Kula’daki bir fırından aldığım ekmek 10 numaraydı çünkü o yüz yıllık is aroması ekmeğe sinmişti. Ben seviyorum o is kokusunu… Neyse, sonra buhar makinesi keşfedilince arpa taneleri buharda kavruldu ve is kokusu gitti. Ama halen Almanya’nın Bamberg kasabasında (ki UNESCO dünya kültür mirasıdır kasaba) isli bira üretiliyor. “Aecht” Almanca orijinal anlamında gelen “echt” kelimesinin Bamberg lehçesinde söylenişi… Schlenkerla da salına salına yürümek anlamına gelen bir fiil… Yani orijinal isli bira içtim, kafam güzel ve salına salına evime doğru gidiyorum… Bu kasaba yıllık ortalama 300 litre bira tüketimiyle dünyada birinci. Yani herkes her gün iki tane yuvarlıyor. Bu arada birinci Çekya’dır, Almanya değildir.

İşte bu Schelenkerla Metrogrossmarketlerden kaybolmadı ve yeni türünü de getirmiş adamlar. Adamları bilerek kullandım çünkü bu tür işler hep erkeklerin projeleridir…

Sitesine baktım markanın. Biralar kayın ağacı odununun yakılmasıyla elde ediliyormuş. Bu Doppel Bock ise meşe (idşbukdak?) ağacının yakılmasıyla elde ediliyor. Doppel bock ne demek? %8’ kadar olan alkol oranına sahip bira demek. Ondan sonrası Tripel diye adlandırılıyor ki üç tane 33’lük Triple içemezsiniz mesela. Eski zamanlarda Paulaner Salvatore vardı Metro’da ve denediğim tek doppel bock oydu. Atatürk’ün birası olarak bilinirdi. Atatürk’ün onu Almanya seyahatinde denediği düşünülüyordu. Oysa öyle bir şey olamazdı. Atatürk Berlin’e gitmişti. Atatürk siyah birayı sevdiği ve AOÇ’de teşvik ettiği için Salvatore için böyle bir tabir uydurmuşlardı. Atatürk’le ilgili yalanların TR’de tutmama ihtimali pek yok.

Hayatımda ikinci defa bir doppel bock denedim. Onu ŞL final maçında içtim. Özel bir etkinlik gerekiyordu. Çünkü yaşadığım şehirde Metrogrossmarket yok. Bir şekilde oraya ulaşıp da yıllar sonra bir özel bira bulmuşsam onu güzel bir etkinlikte tüketmek isterdim. Öyle de yaptım.

Şiilenkeğlaa’nın özel hayranıyım. Bu da çok iyiydi. En son Marzen’i iki üç sene önce içtiğim için meşe ağacı ile kayın ağacı odunu arasındaki farkı anlayamadım yalnız… Aslında bu biralar özel etkinlik olmadan içilmeli diye düşünmeye başladım. Tadına iyice varmak için, sakin sakin otururken içilmeli. Tabii Almanya’da yaşasak maç izlerken bile doyunca içersin elbette! Ama burada hem her zaman bulunmuyor hem de çok pahalı! 134 TL Metro’da amk! Evde üç tane çaksan, 500 TL vereceksin… Resmi siteye göre sadece yılbaşlarında fıçıdan sunuluyormuş ve sınırlı sayıda şişesi Amerika’ya ithal ediliyormuş. Bunlar pazarlama hileleri işte. TR’de bile bulunuyorsa her yerde vardır.

Bu milletin taa… Bu milletin dinine, kimliğine olan düşkünlüğü bizim yaşam tarzımız üzerinde direkt etki ediyor işte. Kendisi kuru ekmek ve soğan yiyerek yaşamaya devam ediyor ve “erk sahibi” oluyor, biz de Almanya’da 0,80 cent’e satılan birayı bulmak için şehirlerarası yolculuk yapıyoruz ve onu içmek için sakin bir ortam arıyoruz.

“Metrogrossmarket’te bakmadan aldığım bir biraydı. Baran Doğan” 2018

“Bu birayı geçen Ankara’ya yaptığım seyahatte tesadüfen elde ettim ve onu içmek için sakin kafalı bir ortam yakalamaya çalıştım. Baran Doğan” 2023  

Bu yazı Uncategorized kategorisine gönderilmiş ve , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.