Bir aylık akıllı telefon kullanıcısının izlenimleri


*Bıkmadan usanmadan tekrarlayacağım: Teknolojinin insanlığa, sığlaşmadan çok aydınlanma getirdiği düşünülseydi egemenlerce ona izin verilmezdi. Tayyip’i Twitter’da beş buçuk milyon kişi takip ediyor. Kendisi hiç kimseyi takip etmiyor!
*Akıllı telefonlar hayatımıza çıkmamacasına girmiştir. Duruş geliştirmenin manası yok. Duruş ona sahip olup ama ona boyun eğmemekle geliştirilebilir.
*”Bokunu çıkarmak” tabiri, Türkiye halkının akıllı telefonlarla olan ilişkisini açıklamakta yetersiz kalmaktadır.
*Özel çaba harcayan, üzerinde düşünen ve hayatında başka başka şeylere de yer olanlar için akıllı telefonlar faydalıdır.
*Hala çok pahalı.
*Taksit yapmayı iptal etmeleri, insanların iyiliğini düşündüklerinden değil, bu taksitlerin kart limitlerini doldurması ve diğer alışverişlere fırsat tanımamasındandır.
*Gün boyu iş yerinde sömürülen emekçi otobüste eve giderken elbette klişelerle dolu yolculuk yerine ondaki tutku duygusunu harekete geçiren akıllı telefonla uğraşmayı tercih etmektedir.
*Sadece Kelimelik oynuyorum ve de iki kişiden fazla kişiyle oynamıyorum. Çünkü ona ayıracağım zamanda, merak ettiğim binlerce kitap ve filme yönelmeyi tercih ediyorum.
*Fotoğraf çekmek eskiden çok daha özel bir eylemdi ama şimdi almış olduğu şekil de kendi yapısı olan, kendi değerlerini ve değersizliklerini yaratan bir şey. Eskiden marketten kovulan polisleri hiçbir yerde izleyemezdik.
*Fakat yine de birçok insan yaşamın öznesi olmaktansa kaydedicisi olmayı tercih ediyor ki bu can sıkıcı.
*Whatsapp’tan diskindim. Diğerlerini bilmem ama benim 138 tane goygoy mesajını okuyacak vaktim yok. Bu kadar goygoya ihtiyacım da yok.
*Akıllı telefon çok iyi bir “yazılma” enstrümanı. Her şey eskisine göre iki kat daha “basit”. Whatsapp’ta mavi tik oldu mu?
*Facebook’a sadece bildirim geldiğinde bakıyorum. Dolayısıyla yine kendi kişisel donanımıma harcayabileceğim vakit elde ediyorum. Çok önem verdiğim insanlar dışında kim ne paylaşmış, kim ne resim koymuş umurumda değil.
*Alarm melodim Ahmet Kanneci’den “Asturiaz”.
*Arama melodim Kızıl Ordu Korosu’dan “Polyushka Polye”.
*Otobüste müzik dinlemek beni çok rahatsız ediyor. Şoförler acele etmek zorunda oldukları veya araba sürmekten artık tiksindikleri için ani fren çok yapıyorlar. Bu yüzden hiç zevk vermeyen bir şey.
*Sonuç olarak tekrarlayalım: Faydaları muhakkak var ama ona karşı bilinçli ve dikkatli olmalıyız. Hayatımızı başka somut şeylerle de doldurmalıyız.
İyi günler.

Bu yazı Uncategorized kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.