Bir Sene Arayla Oynanan İki Unutulmaz Maç

BİR YIL ARAYLA OYNANAN İKİ UNUTULMAZ MAÇ

Bu yazıyı daha çok Gorki Haıyrsever için yazıyorum ve muhteşem basacağına eminim…

8 Ocak 1994 günü oynanan Barcelona – Real Madrid ve 7 Ocak 1995 günü oynanan Real Madrid – Barcelona maçlarından bahsediyorum. Neredeyse tam olarak bir sene sonra arayla oynanmış iki maç ve skorlar aynı: 5 – 0

İki maçı da ev sahibi takım 5 – 0 kazandı. Bir sene arayla futbolseverler tarihe geçecek iki maç izlediler. Bu maçların hikayeleri oldukça ilgi çekici. Başlayalım:

El clasico’larda 5 – 0’lar önemli ve simgeseldir. 29 Kasım 2010 günü Barcelona, Real Madrid’i (aslında daha çok Mourinho’yu çünkü aylar önce Inter’le Barcelona’ya hakaret etmişti) 5 – 0 yendiğinde defans oyuncusu Pique tribünlere eliyle beş işareti yapmıştı. Çünkü bu skorun simgesel olduğunu biliyordu. Bir sene önce Barcelona, Real Madrid’i deplasmanda 2- 6 yenerken son golü de Pique atmıştı ama hiçbir hareket yapmamıştı. 5 – 0 5 – 0’dı defalarca belirttiğim üzere.

Eski zamanlardaki mantık dışı skorları bir kenara bırakalım. İlk simgesel 5 – 0, 17 Şubat 1974’te gerçekleşti. Barcelona deplasmanda Real Madrid’i yendi. Siyah beyaz görüntüler Youtube’da mevcut. Cruyff’un unutulmaz bir gol attığı bir maçtır bu. Derler ki bu galibiyet Franco rejiminin bitmesini başlatan hamledir. Bu maçtan bir sene sonra Franco ölmüştür ve İspanya’ya demokrasi gelmiştir. Siyaseti bilen insanlar için bunun tam olarak böyle olduğuna inanmak imkansızdır ama durun! Yoksa, İspanya’da da siyaset Türkiye gibi SİKİ (simge, imge, kod, imaj) üzerinden mi ilerliyor acaba? Sanmam…

1994’e gelelim. Real Madrid her zaman dünyanın en büyük kulüplerinden biriydi ama Barcelona için bunu söyleyemeyiz. Bu, son 25 yılda gerçekleşmiş bir şeydir. Messi sayesinde de tescillenmiştir. Tohumları atan Cruyff’tur. O sene takımın başında Cruyff vardır. Üst üste dördüncü kez şampiyon olmak istemektedir.

Hemen araya bir paragraf açalım. Cruyff’un 1992 ve 1993’teki şampiyonluğu Tenerife adlı takımın her iki senenin de son maçında Real Madrid’i yenmesi sonucu gerçekleşmiştir. Tenerife’nin başında Realli eski futbolcu Valdano vardır…1994’te de yine son maçta lider Deportivo, son dakikada penaltı kaçırmış ve ikinci Barcelona yine son gün şampiyon olmuştur…Haksızlık etmeyelim ama çünkü ben o takımı izledim. Mükemmel bir takımdı.

Birinci 5-0’ın mimari Cruyff ikincisini gerçekleştireceğini düşünüyor muydu acaba? Dediğim gibi mükemmel bir takımdı o ve bunu yapmaması için hiçbir sebep yoktu.

Görüntüler Youtube’da var. Bu iki maçı da izleyip, izlemediğimden emin değilim. Bazen de Deportivo’nun penaltıyla şampiyonluğu verdiği maçı izlemiş duygusuna kapılıyorum. Neyse maçın özetini izledim. Nou Camp’ta inanılmaz bir enerji birikmesi var gibi duruyor. O zaman üç yabancı kuralı olduğu için Barcelona’da sahada unutulmaz üç yabancı var: Keoman, Stoyçkov, Romario. Yıllar sonra mucizeler yaratacak Guardiola ön libero pozisyonunda. İsimlerini biz çocukların ezbere bildiği Sergi, Bakero, Nadal üçlüsü sahada. Falan filan…Real Madrid’de ismini anmamız gereken kişiler efsane Michel ve Sanchis. Yine efsane kaptan Hiero. Daha sonra Barcelona’ya geçecek ve teknik direktör olarak da büyük başarılar yaşayan Luis Enrique de Real Madrid kadrosunda. Forvetlerde ise kariyerinin sonuna gelmiş Butragenyo ve Şilili unutulmaz golcü, daha sonra Inter’de Hakan Şükür’ün yedeği olacak Zamarona var.

  1. dakikada gelmiş geçmiş en iyi forvetlerden biri olan Romario, bana göre futbol tarihinin en iyi gollerinden birini atar. Bu gole dikkatle bakın. Sadece karşısındaki defans oyuncusunu değil herkesi kitleyen bir hareket yapmıştır ve dediğim gibi bana göre tarihin en iyi gollerinden birini atmıştır. Sonra Koeman mükemmel bir frikik golü atmıştır. Zaten hep atıyordu. 1992 ŞL finalinde de golü o atmıştı. Sonra Romario’dan sıradan bir gol gelmiştir ve ilk yarı 3-0 olmuştur. İlk yarı 3-0 olmuşsa tarihe tanıklık etmeye yakınsınızdır. Romario’nun üçüncü golü de boş kaleyedir ama çok güzel asmıştır. Çamaşır gibi…Ve tarihi yazdıran gol Iglesias’tan gelmiştir. Xavi “Real Madrid’i yenmek orgazm gibidir” demiştir. O gün tarihte aynı anda en çok kişinin orgazm yaşadığı an olmuş olmalı demek ki…Nou Camp 100 bin kişiliktir.

O sene deplasmanda da Barcelona 0-1 kazanmıştır ve anlattığım üzere son maçta Djukic’in son dakikada penaltı kaçırmasıyla şampiyon olmuştur.

Bir sene sonra taraflar bu kez Bernabeu’dadırlar. Aslında arada, bir önceki paragrafta bahsettiğimiz bir maç daha vardır ama intikam bir sonraki sezon ama tarih olarak bir sene sonra gerçekleşmiştir.

Real Madrid, bakmıştır ki eski futbolcuları Valdano Tenerife başında bir türlü onlara geçit vermiyor, kendisini transfer etmiştir. Barcelona’nın başında yine Cruyff vardır. 86-90 yılları arasında Real Madrid’in üst üste beş şampiyonluğu vardır. Cruyff bu rekoru egale etmek istemektedir lakin o sene işler iyi gitmemektedir.

Real Madrid rakibinden beyin Laudrup’u taransfer etmiştir. Barcelona’da 94 Dünya Kupası’nın yıldızı Hagi’yi…Kalede şimdiki Busquets’in babası Busquets vardır. Kadro aynı gibidir. Tek önemli değişiklik üç yabancı kuralından dolayı, formsuz Romario’nun yerine Hagi’nin sahada olmasıdır. Real Madrid’de de 17 yaşındaki Raul’u, ileride efsane olacak olan Raul’u görüyoruz. Luis Enrique yine sahada.

İlk yarı yine 3-0 bitmiştir. Demek ki tarih yine yazılacaktır. Ayrıca ilk yarıda Stoyçkov rakibi öldürmeye teşebbüsten kırmızı kart görür. Bu sefer fırtına gibi esen Zamarona’dur. Özellikle ikinci golü efsanedir. İkinci yarı bir türlü dördüncü gol gelmez ve dolayısıyla tarihe bir tık kalmaz. 68. dakikada Barcelona efsanesi Luis Enrique Real Madrid’in golünü atar ve artık tarihe bir adım kalmıştır. 70. dakikada amavisca adlı biri beşinci golü atar ve böylece tarih tekerrür etmiş olur.

O sene sonunda Real Madrid şampiyon olur. Hem de puan farkıyla. Son maçta tırsacak bir şey yoktur. Tenerife yine son maçta aldığı skorla bu sefer ligde kalmıştır.

Böyle işte…Yazıyı Romario’nun golünün videosuyla sunacağım. O 4 numara acaba şu anda ne düşünüyor? Şu anda, şimdi, ne bileyim fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?

İyi günler.

Bu yazı Futbol, Uncategorized kategorisine gönderilmiş ve , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.