El Alemin Derdi Sizi Mi Gerdi?

27858879_375748416230848_7139939260392689483_n

Her ikisiyim…

Gözlemlediğim kadarıyla, Sevgililer Günü söz konusu olduğunda “kapitalizm”, “kapitalizmin oyunu” gibi kavramlar bir geyik muhabbeti nesnesine dönüşüyor. Tıpkı “imam hatipler kapatılsın” gibi. Bunu bir geyik muhabbetine dönüştürdüler ve bu talebi öne sürenler, takıntılı, pimpirikli insanlar gibi algılandılar. Belki bu slogan tek başına amacına ulaşamayacaktı ama İmam hatipler kapanmadı da ne oldu? Mankafalık ömrüne ömür kattı. Sevgililer Günü ile ilgili geçen sene bir paragraf yazmıştım, yorum bölümünde bulacaksınız. Özetle SG’nin tek başına kapitalizmi batıracak veya çıkaracak şey olmadığını, işin o boyutunun artık çok da önemli olmadığını, Elalem Terör Örgütü’nün (ETÖ) insanlara dayattığı “mutlu olma faşizminin” çok daha önemli olduğunu söylemeye çalışmıştım.

Bu sene de çok sevdiğim iki İngilizce kelimeden bahsetmek istiyorum. “Somebody” ve “bum” kelimeleri bunlar. Marlon Brando’nun “On the Waterfront / Rıhtımlar Üzerinde” adlı filmde meşhur bir tiradı vardır. “You don’t understand I could have class. I could have been a contender. I could have been ‘somebody’. Instead of a ‘bum’. That’s what I am. Let’s face it.” “Klas biri olabilirdim, anlamıyorsun. Bir yarışmacı…’Önemli biri’ olabilirdim. Ama bir ‘lavuğum”. Evet, öyleyim. Kabul edelim bunu…”

Somebody yani aslında “herhangi biri” demektir ama çok hoş bir ikinci anlamı vardır. “Önemli biri”…”Önemli adam”…Önemli adam sanki daha uygun çünkü somebody kullanımında ince bir ironi de vardır. İnce bir alay. Hatta onu o anlamda kullanan kişilerin hafif aptal olması da beklenir diye biraz zorlama bir yorum da yapabiliriz. “Bum” için de sözlüklerde “serseri” yazıyor. Ben son yıllarda pek kullanılmayan “lavuk” tabirini daha çok yakıştırıyorum “bum”a.

Velhasıl kelam, sevgilin varsa toplum nezdinde bir “somebody” sin, yoksa da bir “bum”sın ve ayrıca allah belanı da versin…ETÖ örgütü üyeleri, lafım sizleredir: İnsanların duygusal dünyasında neler olup bittiğiyle ilgili herhangi bir fikriniz yokken onlara sevgili bulma / mutlu olma / evlenme / çocuk sahibi olma / ikinci çocuk sahibi olma gibi şeyleri dayatıyorsunuz. Sevimsiz şakalarla, zekice sandığınız laf vurmalarla, imalarla insanların kendilerini kötü hissetmelerine sebep oluyorsunuz. El alemin derdi sizi mi gerdi, yavşaklar…Kendi işinize bakın…

İtiraf: Sevgilim olduğu için kendimi bir “somebody” gibi hissediyorum ve o cesaretle bu yazıyı yazdım. Bir “bum” olsaydım, “aha kimseyi bulamamış, acı çekiyor, o yüzden böyle saldırıyor” derlerdi.

Deklarasyon: İyi bir hediye alıcısıyımdır ama hiçbir özel günde, hiçbir şey yapmam.

Bu yazı nitelikli goygoy, Uncategorized kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.