Birikimli Adam İletisi

Tarihte “Kolomb Takası” diye bir şey vardır. Kolomb’un Amerika’dan mısır, patates ve domatesi Avrupa’ya getirmesi; karşılığında da oraya buğday, şeker ve muzu götürmesi kastedilir. Yiyecekler, onların üretimi ve paylaşımı her zaman fena halde politik şeyler olmuşlardır. Kolomb, bu hamlesiyle, bilinçsizce de olsa çok önemli değişikliklere sebep olmuştur. Küba’ya vardığı ilk günlerde mısırı keşfetmiştir. Amerika’dan getirdiği mısır ve de patates yığınların doymasını önemli ölçüde kolaylaştırmıştır. Bunun sonucu olarak nüfus artmış ve tarihsel ilerlemeler daha kolay hale gelmiştir. Halil Selim‘in duvarında Colomb’un resminin olması bu yüzdendir. Avrupa’ya yaptığı bu güzelliğin karşısında Amerika’ya götürdüğü şeker kamışı, amiyane tabirle, oranın “amına koymuştur”. Büyük el emeği gerektiren şeker kamışı üretimi, köleliğe “tekrar” ilham vermiştir. Yüz yıllar boyunca milyonlarca Afrikalı köle Amerika’ya taşınmıştır. Yollarda ölenler de milyonlarla ölçülür. Şeker kamışı üretimine Afrikalı siyahi halkları köle olarak koşma ilhamını nereden aldılar dersiniz? Müslüman Araplar, 11, 12. yüzyıllarda, bu işi çatır çutur başlatmışlardı. Böyle işte…Yediğimiz, içtiğimiz her şeyde kanlı bir tarih var. Tabi bir de bitki ve hayvanların duyguları var…Şimdilik onlara girmiyoruz.

Not: Birikimli adam diye kendimle dalga geçiyorum. Sizler o kadar şımarıksınız ki illa ironilerimizi açıklamak zorunda kalıyoruz.

Bu yazı nitelikli goygoy, Tarih, Uncategorized, Yiyecek İçecek kategorisine gönderilmiş ve , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.