Cengiz Han İle İlgili Ayrıntılar

w

*Planladığım üzere Moğollarla ilgili genel bir bilgi verdikten sonra Cengiz Han’la ilgili önemli ve ilginç bilgiler veren yazıyı yazıyorum. İlerleyen günlerde de genel olarak Moğollarla ilgili önemli ve ilginç bilgiler veren bir yazı yazacağım.

*Bana göre tarihteki hem en şerefsiz hem de en başarılı insanlardan biridir.

*Moğol Dünya Savaşı tek başına onun marifetidir. Bu, sınıflar mücadelesi falan değil; tek etkin erkek bireyin kontrolden çıkıp dünyanın “amına koyması”dır. Çok özür dilerim… Cengiz Han’ın tam olarak yaptığı budur. Bir yıkım, soykırım ve tecavüz imparatorluğu yaratmıştır.

*1162 yılında doğmuştur. Cengiz Han adını aldığı kurultay 1206 yılında gerçekleşmiştir.

*Asıl ismi Temuçin’dir.

*Babası bozkırın daha da yüksek ve verimsiz bölgelerinde yaşayan bir çapulcu kavmine aittir. Yağma ve kan davası bu insanların hayatlarında sıradan şeylerdir. Annesi bozkırda göreceli olarak daha gelişkin bir kültüre sahip olan bir Moğol kavmi olan Tatar kavmine aittir. Babası annesini gelin olarak bindiği bir düğün arabasında görmüştür. Konvoya saldırıp kadını kaçırmıştır.

*Babasının iki karısı daha olup bunlardan da çocukları vardır. Temuçin’in annesinden de birkaç çocuğu olur.

*Temuçin, babasının öldürdüğü bir düşmanın ismidir.

*Cengiz Han ve Moğollar hakkında üç kaynak çok öne çıkmaktadır. Biri İranlı tarihçi Cüveyni’nin kitabıdır. Bir diğeri Marco Polo’nun seyahat notlarıdır. Son olarak da 1240 yılında Çin alfabesiyle Moğolca olarak yazılan ve 19. Yüzyılda Çin’de ele geçirilen anonim bir eser olan “Moğolların Gizli Tarihi” adlı eserdir. Bu kitap Cengiz Han’ın bir biyografisi gibidir. Elbette bu kitapta mitolojik unsurların var oldukları düşünülür. Ayrıca Moğollar, tıpkı benim gibi, abartı ve provokasyonu metinlerinde sıkça kullanmışlardır. Bunların düşmanları üzerinde yaratacağı intihalden, siyasi ve askeri olarak fayda sağlamak istemişlerdir.

*Bu kitaba göre, Cengiz Han doğarken annesinin rahmindeki bir kan pıhtısını tutmuş ve bırakmamıştır.

*Bence Freudyen bir vaka olarak incelenmesi gerekir. Babası ve annesi tarafından pek sevgi görmediği bir gerçektir. Hatta çocukken bir kere babası göç esnasında onu bilinçli olarak geride unutmuştur.

*Çocukluğu adam/kadın kaçırma, cinayet, kölelik, yetersiz beslenme, şiddet ortamında geçti. Muhtemelen birkaç yüz insandan daha fazla insan görmedi.

*8, 9 yaşlarındayken gelenekler icabı kendisine eş bulmak için başka kavimlerle iletişime geçti ve karısı Börte’yle tanıştı. Başlık parası olarak o aileye bedensel hizmet vermesi gerekiyordu. İki, üç yıl o aileye ırgatlık, hizmetçilik yaptı.

*Bu emekçilik esnasında babası bir düşmanı tarafından öldürüldü. Cengiz de Börte’yi geride bırakıp ailesinin yanına geldi.

*Baba ölünce, kabile, iki kadın ve yedi çocuktan oluşan bu topluluğu vahşi doğanın ortasına, kışın, hayvanlarından mahrum bir şekilde bırakıp gitmiştir. Bu dokuz kişi açlıktan ve soğuktan ölmedi. Meyve, bitki kökü topladılar. Temuçin fare avladı falan.

*Doğanın ortasında avcı toplayıcılığa terk edilmiş bir çocuk nasıl oldu da dünyanın en başarılı insanlarından biri oldu? Moğol İmparatorluğunun sınırları içerisinde bugün üç milyar insan yaşıyor. O dönemde yaşayan 150 milyon insandan 20, 30 milyon kadarını öldürmüş olmalarına rağmen…

*Aile toparladı ve birtakım topluluklarla birlikte hareket etmeye başladı. Bu insanlardan biri olan ve Temuçin’den biraz büyük olan Camoka ile Temuçin kan kardeşi oldular. İleride bu birliktelik büyük bir siyasi ve askeri çelişkiye dönecekti. Yoldaşlar birbirlerini yemeye çalışacaktı. Büyük ve önemli siyasi işlerde kardeşlik, yoldaşlık falan hikayedir.

*Cengiz Han’ın asla boyunduruk altına alınamayacağını bize kanıtlayan ilk hadise yine bu çocukluk döneminde yaşanmıştır. Üvey abisini ego savaşları sonucunda henüz bir çocukken öldürmüştür.

*Bölgenin hakimi olduklarını düşünen kabilenin önde gelenleri Temuçin’in bu korkunç vakası sonucunda onu gelecekte başlarına bela olmaması için cezalandırmak istediler. Onu kaçırıp başka bir kabileye köle olarak verdiler. Bu sürenin ne kadar olduğu muammalı. Bu süre boyunca Temuçin tahta boyunduruğa vurulmuştur. Köle olarak bu şekilde yıllarca çalıştırılmış ve hakaretlere uğramıştır. Bir gün kendisine bakan zihin engelli çocuğu öldürerek kölelikten kaçmıştır.

*16, 17 yaşlarında karısı Börte’yle tekrar bir araya gelmiş ve ufak çaplı bir aile oluşturmuştur kendisine. Annesi, üvey kardeşleri ve karısının dahil olduğu bu topluluğun mutlak lideri kendisidir.

*Bir gün birtakım yağmacılar karısını kaçırır. Kaçıranların kim olduklarını bilmektedir ve onlar sayıca kalabalıktırlar. Önünde iki seçenek vardı: Ya o bölgeyi terk edecekti ve karısını kaçırtmış biri olarak silik bir yaşam sürecekti ya da kazanması garanti olmayan bir mücadeleye girip karısını ve dolayısıyla onurunu geri elde edecekti.

*Bunun için babasının dostu Tuğrul Han’a başvurdu. Tuğrul Han Türktür. Han demişken öyle çok büyük sayılara hükmeden biri olduğu düşünülmesin. Tuğrul Han Temuçin’in teklifini kabul etmiştir ve işte burası climax olarak değerlendirilmelidir. Belayı salan bir Türktür.

*Karısını geri alan Temuçin artık müthiş bir prestije sahiptir. Bu arada bir sorun vardır. Börte hamiledir. Temuçin karısını kabullenir, çocuğu da. Onu kendi oğlu gibi görür. Adını da misafir anlamına gelen Cuci koyar. Bu oğulun babasının Temuçin olmaması ileride siyasi çelişkilere sebep olacaktır.

*Bu andan itibaren Temuçin’in bir örgütçü ve kudretli komutan olarak başarılarına tanık oluyoruz. Camoka ve Tuğrul Han’la kurdukları ittifak sayesinde epeyce güç ve prestij toplamışlardır. Elbette Temuçin bu ikisini de sırayla tasfiye etmiştir.

*Cengiz Han’ın fiziksel görünümü hakkında 1221’de kendisine yollanan Song elçisi, Çinli general Meng-hung ve onu Horasan’da görmüş olan insanlardan bilgi alan İranlı tarihçi Cüveyni’nin anlattıkları dışında hiçbir bilgi yoktur. Meng-hung, onun uzun boyu, geniş yüzü ve uzun sakalıyla diğer Moğollardan faklı olduğunu söylerken Cüveyni, hanı yapılı, beyaz saçlı ve kedi gözleri olan biri olarak tasvir eder.

*Temuçin 27 yaşındayken ilk kurultayını toplayıp Han unvanını aldı. Fakat aslında hala güçlü değildi. Tuğrul Han’a bağlılığı devam ediyordu. Bu olay sonucunda Camoka’yla savaştılar. İki grup da birkaç yüz kişiden oluşuyordu. Sonra büyük fırsat doğdu. Tuğrul Han, bir Moğol kabilesi olan Tatarlara karşı işbirliği teklif etti ve Tatar savaşı sonunda Temuçin büyük bir ganimet elde etti. Sayıca arttı ve nihayetinde Tuğrul Han’ı da tasfiye edip bozkırın tek büyük hanı oldu.

*1206 veya 1207 yılında Camoka ve Tuğrul Han’ı tasfiye etmiş bir insan olarak, emri altında bulunan bir milyon insan ve 26 milyon hayvanla meşhur kurultayı topladı ve Cengiz Han adını bu kurultayda aldı. Türklerden ödünç aldığı 10luk askeri sistemle ve bizzat oluşturduğu yeni hukuk sistemiyle artık çok güçlü ve kudretli idi. Bu ulusa Moğol ulusu adını kendisi verdi.

*Bu kadar büyük ve etkili bir oluşun Çin’in dikkatini çekti. Kuzey Çin kendisine itaat etmesini buyurdu fakat CH kabul etmedi. Ve iki büyük seferinden biri olan Doğu seferi başladı. Çin’de daha önce hiç görmedikleri bir şeyi gördüler: Sur.

*CH kendi askeri taktiklerini yoktan var etti. Kuşatma konusunda uzmanlaştılar. Bugünkü Pekin bölgesine denk gelen bu bölgeyi fethettiler ve inanılmaz büyüklükte bir ganimet elde ettiler.

*CH orduda liyakat önem veriyordu ve ganimeti adaletli bir şekilde paylaştırıyordu. Bu sayede müthiş bir güven kazandı.

*CH bu ilk büyük seferde dehşet aygıtını kullandı. İnanılmaz işler yaptı. Erkekleri öldürmek, kadınlara tecavüz etmek en önemli taktikleriydi.

*İşlerine yarayacaklarını düşündükleri nitelikli insanları esir aldılar ancak şehirlerin ortaya koydukları kültürel birikimleri dümdüz ettiler. Uzunca süren bu taktiğin fikir babası CH’dir.

*Ona mutluluk veren tek insanın karısı Börte olduğu yazıyor. Kadın düşkünü müydü? Elbette CH de tecavüzleri ediyordu ama onun kafasında yapmayı planladığı şeyler çok daha büyük siyasi şeylerdir. Hiçbir kral, padişah, han veya diktatörün birincil işi kadın düşkünlüğü olamaz. Uzun süre hüküm sürmüş ve kukla olmayanları kast ediyoruz.

*Müziğe, sanata, estetiğe düşkün olduğuna dair bir şey okumadım.

*İnsanlara büyük trajedi yaşatan CH hayvanlara da soykırım yapmıştır. Nişabur’da Moğol birlikleri şehirdeki tüm kedi ve köpekleri de öldürmüşlerdir.

*CH hangi dine inanıyordu? Şamanizm yazıyor. Bozkırdaki ilkel yaşam koşulları altında egemen olan o kaos ve şiddet ortamı, bizim şu anda tanıdığımız anlamda bir dinin varlığını bence şüpheye düşürüyor. Zaten antropologlara göre bir şeyin din olup olmadığına karar vermek sıkıntılıdır. Ve üç büyük dine inanan insanlar her pratiği kendi inançlarına benzetme eğilimi içerisindedirler. Bu aynı zamanda kibirli bir yaklaşımdır. CH hiçbir dini yaymak veya hiçbir dini baskılamak niyetinde değildi. Yaptıklarını da ruhani bir sebeple yapmadı. Fakat somut olarak İslam’a çok büyük zararlar verdiği bir gerçektir. Buhara, Semerkant ve Bağdat dümdüz edilmiştir.

*CH’nin dinlere özgürlük sağladığı yazıyor. Doğru ama ortada dinlere inanacak insan bırakmayıp sonra özgürlük tanımıştır.

*Çin zaferinden sonra Batı’yla ilişki geliştirmek istedi fakat Harezmşahlılar taktik olarak büyük hata yaptılar ve elçileri öldürdüler.

*Batı seferi hem çok büyük katliamlar ve yıkımlar getirdi hem de Moğolları bir imparatorluk haline getirdi. Harezmşah sultanı CH nin dümen suyuna gitseydi ve zaman kazanıp, bütün İslam alemini örgütleseydi (böyle bir şey olamazdı) ne olurdu?

*Cengiz Han’ın hayatı boyunca içine girdiği tek mimari yapı Buhara Ulu Camisi’dir. Buraya atıyla girip içeride içki içmiştir ve kadın oynatmıştır.

*Batı seferinden sonra inanılmaz bir zenginleşme olmuştur ve bazı oğulları lüks düşkünlüğüne başlamışlardır.

*Kendisinden sonra gelecek kişiyi işaret etmek üzere kurultay toplamıştır. Niyeti Cuci’yi işaret etmektir ama diğer oğulları onun bir piç olduğunu iddia ederek direnişe geçmişlerdir. O da küçük oğlu Ögedey’i işaret etmiştir.

*Hindistan’ı da fethetmeyi düşündü ama iklim şartları Moğolları zorladığı için vazgeçtiler.

*1225 yılında bir av sırasında attan düşerek ölmüştür. Suikasta uğradığı düşünülmemektedir.

*Adları bilinen dört erkek çocuğu ve bunların torunları imparatorluğu paylaşmışlardır.

*İnsanlık tarihine oldukça ağır bir fatura çıkarmış olan Cengiz Han ile ilgili yazacaklarım bu kadardır.

Bu yazı siyaset, Tarih, Uncategorized kategorisine gönderilmiş ve , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.