İngilizce Kurslarıyla İlgili Düşüncelerim

“Bütün kurslar sönümlenmek üzere açılır!” değil de elbette, yani nasıl desem genelde bu oluyor. Yaprak dökümü oluyor kurslarda. İngilizcede olmaması neredeyse imkansız. İnsanlar hevesle İngilizce kurslarına kayıt oluyorlar (aynı şekilde enstrüman kurslarına da) ama bu tür kursları bırakmış milyonlarca insan vardır. Neden? En büyük sebep yeterli çalışmayı yapmamalarıdır. Dil (ve enstrüman) öğrenmek için bol bol pratik yapmak çok önemlidir. Geçenlerde bahsettim, 30 yaşından büyükler bu öz disiplini göstermiyorlar. İroni Açıklaması: Öğrenci veya devlette öğretmen olmayanların; iş, ev, bulaşık, temizlik, kıl tüy gibi bir sürü işleri oluyor ve bu tür faaliyetler için elzem olan “vakit ayırmayı” gerçekleştiremiyorlar. Olmuyor yani…Bir diğer mevzu da grubun iyi kötü homojen bir grup olması gerekmektedir. Kurslarda birileri ilerler, birileri ilerlemez ve dersler tam bir kandırmacaya dönüşür. Bu tür kurslarda çok bulundum, ne yapacağını şaşırıyorsun…O yüzden arkadaşlarımın “Tavsiye edebileceğin bir kurs var mı?” sorularına şöyle cevap veririm: Hayır, yok ama merkezi bir bölgedeki kurumsal ve pahalı bir kursa gidebilirsiniz. Çünkü bu kurslar kalabalık oluyorlar ve gruplar arasında transfer yapabiliyorlar fakat Halk Eğitim, Cem Evi, Dayanışma Dershanesi, İSMEK, tarikat yurdu, dernekler, mahalle arası butik mekanlar falan filan gibi yerlerdeki kursların başarıya ulaşması sürpriz olur bana göre. Paranın olmadığı yerde zaten insanlar motivasyonsuz oluyor, hoca diye bulunan kişiler de tecrübesiz, vasıfsız insanlar oluyorlar. Olmuyor yani…

O yüzden en iyisi üniversite öğrenciliği dönemi. Her anlamda, burada yaptığınız her şeyin ileride ekmeğini yersiniz ama dediğim gibi insanların 25 yaşından önce akılları 86 karış havada oluyor. Eli artıranı “görürüm”…

Bu yazı Diğer, Uncategorized kategorisine gönderilmiş ve ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.