Yapay Zekalı Robotlar Gelecek; Peki, Sonra Ne Olacak?

Bu konuda çok bilgili değilim ama bunun artık bir zaman meselesi olduğunu düşünüyorum. Bilgi sahibi olanların yorumlarını dinlemek isterim.

Evet, yapay zekalı robotlar bir gün tüm işleri insanların yerlerine yapmaya başlayacaklar… Peki, o zaman neler olacak? TKP yine altı ayda bir İnisiyatifler Temsilcileri Meclisi kurmaya devam mı edecek? “Düzen siyasetinden umudunu kesmiş ve artık yaptıkları baskı dayanılmaz olan milyonlarca insanı Parti’ye mi alacaktık? Hayır, hayır hiç hoş değil! Onların enerjilerini doğru kanala aktarabilmeleri için tarihsel önderlik görevimizi yapmak konusunda elimizi taşın altına koymamazlık yapamazdık ve bu sebeple tarihsel İnisiyatifler Meclisimiz’i somutlamakla kavga edemezdik. Etmedik de. Etseydik döverdik…”

Neyse, konumuza dönelim. Yapay zekalı robotlar her işi yapmaya başladıklarında (küçük) insanlık için bence en büyük adım atılmış olacak.

1900’lerin başlarında ismini hatırlamadığım bir adam “Artık bundan sonra hiçbir şey icat edilemez,” demiştir. Fakat o, bu cümleyi kurduktan sonra radyo, TV, tank, atom bombası, azotun tarımsal gübrede kullanılması, antibiyotikler, internet, mobil telefon, yapay zeka, yumurta haşlama makinesi gibi olağanüstü şeyler hayatımıza girdi. Şu sonuncusu benim favorimdir!

Sahi, insanlık için en büyük buluş/keşif/icat nedir? Bunları süreklilik içerisinde ele almak gerektiğini düşünüyorum. Alet yapan Homo Habilis’le, Java adasına yüzerek geçmeyi tasarlayan Homo Erectus’la, ateşi kontrol altına almayı başaran yine başka bir Homo Erectus’la, kemik iliği içerek beyin kapasitesini maksimuma çıkartan Homo Sapiens’le, ölü gömen Neandertal adamıyla, Charles Darwin, Cengiz Han, Tutankamu, Atatürk, Charles Chaplin, Brahms, Erdal Erzincan, Aydın sanayisinin en iyi Japoncusu Sedat Usta arasında bir süreklilik vardır. Devreden bir ortak birikimi vardır insanlığın.

Ortak birikim ve süreklilik derken bazı önemli noktaları da atlamamak lazımdır. İnsanlar bence eşit değildirler. Olmamalıdırlar da… Çünkü aslında adaleti tesis etseniz bile insanlar hep farklı farklı olmaya devam edecekler, birileri diğerlerinden daha akıllı, daha etkili olmaya devam edeceklerdir. Ne yaparsanız yapın insanoğlu entrikacı olmaya da devam edecektir. En azından bi’ bir milyon kadar bunu size garanti edebilirim. Sonrasını bilemem. Milyonlarca insan, evet otak birikime hizmet ederler ama azıcık… Bazı bireyler ise insanlığı çok önemli noktalara taşırlar.

Bu bireylerden bazıları çok önemli buluşlar gerçekleştirmişlerdir. Örneğin tekerlek. Tekerleğin önemli olması aslında İngilizcesi chariot olan savaş arabasıyla daha da belirginleşmiştir. Bu sayede bazı insan toplulukları diğer bazı insan topluluklarını fethetmeyi başarmışlar ve tarih başlamıştır. Sığırın evcilleştirilmesini önemli bir kilometre taşı olarak kabul edebiliriz. Neyse, düşündüm de bu önemli kilometre taşlarını saymaya kalksak yazı haddinden fazla uzayacak. Kısaca listemi yapayım ve yapay zekalı robotlara geçelim: alet kullanımı, ateşin kontrol altına alınması, baş parmak kullanımının gelişmesi, kemik iliğinin içilmesi, iletişimin başlaması, Afrika’dan çıkış, tekerlek, arpa, sığır, kült merkezleri inşa etmek, şehirleşme, şarap, insanların sınıflara ayrılması, atın evcilleştirilmesi, yay, yazı, sistematik din, fetihçilik kültürü, top, pusula, istikrarın öneminin anlaşılması, bira, matbaa, reform, Rönesans, tank, ulus devletler, penisilin, evrim, makineli tüfek, ot, atom bombası, radyo, tv, telgraf, telefon, cep telefonu, internet, yumurta haşlama makinesi, Twitter, Lionel Messi’nin annesiyle babasının sevişmesi…

Bütün bunlardan sonra yapay zekalı robotların tüm işleri yapmaya başlayacak olması bence insanlık tarihini diğerlerinin yapamadığı kadar çok değiştirecek. Çünkü o ana kadar geçen 4 milyon yılda insanın temel amacı olan hayatta kalmak bir şekilde garanti altına alınmış olacak. Gerçi bu, insanın temek amacı değildir. İnsanın en temel amacı, bir Sevan Nişanyan yorumunda rastladığım üzere “itibar” kazanmaktır. Bunun için ölüme giden insanlarla doludur tarih. Yapay zekalı robotlar insanlara itibar kazandırmayacaktır. Bu kesin. Bu itibarı yine insanlar bir şeyler yaparak elde edeceklerdir. Ama en azından iş, güç, yemek, barınma gibi sorunlar ortadan kalkacaktır. Komünizmin yapamadığı bu şeyi kapitalizm yapacaktır. Bu arada ben kapitalizm diye bir şeyin varlığına pek inanmıyorum. Her şeyin üstünde bir sistem olarak kapitalizm yok. Hele hele karşısında komünizm hiç yok. Kapitalizm yani bireylerin öne çıkması ve bir şeyleri almaları insanlığın bir temel çıktısı. Bunu sistem olarak görmüyorum ben. Komünistler buna itiraz ettiler. Çok iyi niyetli insanlardı eyvallah ama bu bence doğal bir olguydu. Birilerinin her şeyi bırakarak üzerinde çalışıp sistem olarak dizayn ettiği bir şey değildi.

İnsanlar yaşam gereksinimleri için çalışmak zorunda kalmayacaklar. Gün gelecek, bu robotların üretimi çok basit ve maliyetsiz hale gelecek. Yani BİM’e gidip 20 liraya bir tarım işçisi alabileceksiniz. O robot sizin tarlanızı sürecek ve yaz sonunda mahsulü getirip önünüze koyacak. Bir başka robot davarlarınızı güdecek, sütünü sağacak, sütü götürüp fabrikaya satacak ve parayı size getirecek. Kimse hiçbir iş yapmayacak.

Kimse hiçbir iş yapmayacak! Beslenme ve barınma sorun olmaktan çıkacak.

Ama itibarı birileri elinde tutmak isteyecek. Örneğin üremek… Belki de üremek en büyük itibar göstergesi olacak. Zenginler üreyecek, fakirler üreyemeyecek. Bu arada keşke şimdi de öyle olsa… Gerçek insan dokusuna sahip ilik gibi, emmeye de gömmeye de gelen karı robotlar fakirlerin kullanımına sunulacak ama gerçek cinsel ilişkiler sadece zenginlerce yaşanabilecek. İtibar elde etmenin en önemli araçlarından biri olan sanat üretmek belki de sadece belli kesimlere açık olacak. Belki de çok iyi piyano, keman, zurna çalan robotlar olacak ve onlar gidip fakir mahallelerde konserler verecek. Gerçek virtüözleri sadece itibar sahipleri izleyebilecek. Robotların yazdığı ve 10 numara olan romanlar A101’de 5 TL’ye satılacak ama gerçek insanların yazdığı romanlar sadece itibar sahibi zenginlere açık olacak.

Elde etmek… İnsanlık tarihinin özeti bu sanırım. Gelecekte de bu olacak. Birileri bir şeyleri elde etmek isteyecek ve diğerleri onu almasın isteyecek. Günümüzde bunlar pirzola, havuzlu villa, Wiehenstephaner, elektrikli otomobil, düzgün sağlık hizmeti, üst düzey sanata erişim, 15 kişilik sınıflar, gündelikçi, tatil, stadyumda Messi’yi izlemek gibi şeylerken gelecekte farklı şeyler olacak. Villa milla herkesçe erişilebilir olacak ama başka başka şeylere erişim için zenginler veya itibar sahipleri devreye girecekler. Kuru ekmek yediği için şükredip Ak Parti’ye oy veren milyonların varlığını düşününce, onlar için gelecekte kaygılanmıyorum. “Havuzlu villamız, ışınlanma millerimiz, aslan gibi robot tokmakçımız var çok şükür! Bunları bulamayan da var! Varsın gerçek oyuncularla çekilen Kanal D dizimiz olmasın, varsın Latif Doğan’ı canlı izleyemeyelim, varsın gerçek tavuk döner yiyemeyelim,” diyecekler. Bu arada itibarlılar bir tek dini almayacaklar, onu fakirlerin kullanımına sunmaya devam edecekler.

Sadece fiziksel işler değil beyaz yakalı işler de yapay zekalı robotlar tarafından yapılacak. Hakimler robot olacak ve en doğru kararı verecekler. Onlara rüşvet veremeyeceksiniz. Küçük çip dotorlar olacak ki bunlar bildiğim kadarıyla başladılar işe… Bu küçük çipler buldukları delikten vücudunuza girecekler ve arızayı bulup yerinde hastalığı iyileştirecekler. Polisler robotlardan olacak. Sizi anlayacaklar, size şiddet uygulamayacaklar. Futbol hakemleri de bunlardan olacaklar ve sıfır eyyam olacak. TR ligi için ekstradan bir 100 yıl falan geçmesi gerekecek yalnız. Öğretmenler robot olacaklar. Ful empatik, ful eğlencelik, ful bilgili olacaklar. Ustalar robotlardan olacaklar ve söz verdikleri vakitte gelecekler.

TKP ne yapacak gerçekten bilmiyorum ama bence yaşam köklü bir şekilde değişecek. Nüfusun azalmasıyla ki uzmanlar hep bunun altını çiziyorlar, dünya daha yaşanılabilir bir yer haline gelecek. İyimserlik mi dersiniz ne dersiniz bilmiyorum ama gün gelecek insanlık “ibneliği” de bırakacak. Her şey herkesin erişimine açık olacak. O yeni dönemin kaosunu ise o zamanda yaşayacak olanlar düşünsün. Biz artık yolun yarısına geldik ve bu şekilde yaşayıp öleceğimiz kesin. Gelecek nesillere başarılar ve mutluluklar dilerim.

Not: Yazım yanlışlarına bakamayacağım.

Bu yazı Uncategorized kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.